Basında Çıkan Haberler
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 16/5/2008, 18:11
Şair Bile Olsanız Dizide Oynamanız Şart!
Elveda Rumeli'de Sütçü Ramiz'in 'Beyaz Kızım' diye seslendiği Hatice'yi oynayan Gülçin Santırcıoğlu: Oyuncu değil, bir şair bile olsanız ancak bir dizide oynadıktan sonra tanıyor insanlar sizi..
Atv'de yayınlanan 'Elveda Rumeli' dizisinde Sütçü Ramiz'in 'Beyaz kızı' Hatice'yi canlandıran Gülçin Santırcıoğlu, oyunculuğu kadar sesinin güzelliğiyle de adından söz ettiriyor. Konservatuvarda opera ve şan eğitimi alan başarılı oyuncu, daha önce 'Türev', 'Yumurta' gibi Altın Portakal'lı filmlerde izleyicinin karşısına çıkmasına rağmen, asıl dikkatleri 'Elveda Rumeli' dizisindeki performansıyla çekti. Başarılı oyuncu, dizinin bu kadar ilgi görmesini beklemediğini ama bu ilgiden de memnun olduğunu söylüyor.
* Sizi oyuncu olarak tanıdık ama aslında müzik eğitimi aldınız değil mi?
Evet, Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Sanatları, Opera ve Şan Bölümü'nde eğitim aldım. Okul yıllarımda kısa filmlerde oynuyordum. Ama özellikle sinema filminde rol almak istiyordum. Müzikten kopmak veya ikisinden birisini seçmek zorunda kaldığımı hiç hissetmedim.
ŞANSLI BİR OYUNCUYUM
* Oyunculuk kariyeriniz ne zaman başladı?
İstanbul'a gelmeden önce oynadığım ufak rollerle başladı. İlk kısa filmim 'Esrar-ı Hakikat' Altın Portakal'da ödül almıştı. Rol aldığım ilk uzun metrajlı film 'Türev' ile de Altın Portakal'da 'En iyi film' ödülünü aldık. Buradaki rolümle de, Çağdaş Sinema Topluluğu tarafından 'Umut Vaat Eden Kadın Oyuncu' seçildim. Arkasından da 'Yumurta' ve henüz vizyona girmeyen 'İki Çizgi' filmlerinde oynadım. Ama insanlar beni 'Elveda Rumeli'yle tanıdı.
* Yani dizide oynamak bir oyuncu için şart mı diyorsunuz?
Eskiden dizide oynamasam olmaz mı, diye düşünürdüm. Ama bir oyuncu olarak mutlaka bir dizide oynamanız gerekiyor. Sadece oyuncu değil; şair veya doktor bile olsanız bir dizide oynadıktan sonra tanıyor insanlar sizi.
* 'Elveda Rumeli'nin bu kadar ilgi göreceğini tahmin ediyor muydunuz?
Benim bir televizyon dizisinde efsane olmak gibi bir beklentim yok. Doğru senaryoyla, doğru yapımcılarla, beni heyecanlandıran bir işte olmak istediğim için bu dizideyim. Gazetedeki haberlere, yolda yürürken bana sarılan insanlara kaptıramam kendimi. O mahremiyeti, rolle ve hayatla olan ilişkimi korumak zorundayım. Diziye gelirsek... Sevileceğini tahmin ediyordum ama bu kadarını beklemiyordum.
OTELDE YAŞIYORUM...
* Dizide kırılgan ve naif bir karakteri canlandırıyorsunuz. Peki gerçek hayatta nasıl birisisiniz?
Tipik bir Aslan burcuyum. Romantiğim, duygusalım ama dizideki kadar duygusal ya da kırılgan değilim. İnsanlar beni görünce çok şaşırıyor, 'Dizide göründüğünüz kadar toplu değilmişsiniz' diyorlar. Aslında huy olarak da, karakterle çok benzeşmiyorum.
* Makedonya'da hayatınız nasıl geçiyor?
Seneye ben de orada ev tutmayı düşünüyorum. Orada bol bol film izliyorum, sevdiğim arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. İstanbul'da neler yapıyorsam burada da aynısını yapıyorum. Bir otel odasında, evimde gibi yaşıyorum.
BENİ KALPLERİNE ALDILAR
* Canlandırdığınız karaktere gelen tepkiler nasıl?
İnsanlar canlandırdığım Hatice karakterini çok seviyor. Özellikle Makedonyalılar, beni de kendilerinden görüp, çok heyecanlanıyorlar. Yolda görünce sarılıp ağlayanlar oluyor. Hatice Hasan'la evlenemediği dönemlerde çok üzülüyorlardı. Neredeyse benimle ağlayıp benimle gülüyorlardı. Bu kadar sevildiğimi bilmiyordum açıkçası. İstanbul'a gittiğimde, o hafta dizide ağlamışsam 'canım kızım' diyerek seviyorlar beni. İzleyicilerin kalplerine aldıkları bir karakter oldum yani.
* Oyunculuğun yanı sıra şan hocalığı da yapıyorsunuz değil mi?
Evet, Ruhi Su Kültür Sanat Vakfı'nda üç yıl şan hocalığı yaptım. Vakfımız parasızlık yüzünden kapanmak zorunda kaldı. Kapanana kadar orada konservatuvara öğrenci hazırladım. Bunun dışında dizi müzikleri söyledim. Uzun bir süre Gökhan Kırdar ile beraber çalıştım. Ayrıca Badem Grubu'yla da, son albümlerinde yer alan bir şarkılarında düet yaptık. Zaten bugüne kadar kötü dizilerde oynamamamın nedeni, şarkı söyleyerek para kazanabilmemdir.
* Albüm teklifi alıyor musunuz?
Evet, aldım. Ama albüm yapmış olmak için albüm yapmayı düşünmüyorum. Güzel bir şey olmadıktan sonra banyoda söylemeye devam ederim. İçime sinen bir şey yapmak istiyorum. İki-üç kere televizyona çıkmak için müzik yapmam. Müzik bildiğim ve hakim olduğum bir konu. Bu yüzden yaptığım zaman en iyisini yapmak istiyorum.
SAHNEYE ÇIKTIM
* Ne tarz bir albüm yapmayı düşünüyorsunuz?
Normalde caz söylüyorum. İki yıl Fransız Sokağı'nda sahneye çıktım. İzmir'de de sahneye çıkmıştım. 'Haydi eller havaya' müziği yapamıyorum ama. Yine de caz albümü yapmayı düşünmüyorum. Evde klasik ve rock müzik dinliyorum ama bunlara yakın bir albüm yapmayı da düşünmüyorum. İkisinin ortasında, tatlı ve samimi bir müzik yapmak istiyorum.
Haberin Kaynağı: sabah.com.tr
Elveda Rumeli'de Sütçü Ramiz'in 'Beyaz Kızım' diye seslendiği Hatice'yi oynayan Gülçin Santırcıoğlu: Oyuncu değil, bir şair bile olsanız ancak bir dizide oynadıktan sonra tanıyor insanlar sizi..
Atv'de yayınlanan 'Elveda Rumeli' dizisinde Sütçü Ramiz'in 'Beyaz kızı' Hatice'yi canlandıran Gülçin Santırcıoğlu, oyunculuğu kadar sesinin güzelliğiyle de adından söz ettiriyor. Konservatuvarda opera ve şan eğitimi alan başarılı oyuncu, daha önce 'Türev', 'Yumurta' gibi Altın Portakal'lı filmlerde izleyicinin karşısına çıkmasına rağmen, asıl dikkatleri 'Elveda Rumeli' dizisindeki performansıyla çekti. Başarılı oyuncu, dizinin bu kadar ilgi görmesini beklemediğini ama bu ilgiden de memnun olduğunu söylüyor.
* Sizi oyuncu olarak tanıdık ama aslında müzik eğitimi aldınız değil mi?
Evet, Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Sanatları, Opera ve Şan Bölümü'nde eğitim aldım. Okul yıllarımda kısa filmlerde oynuyordum. Ama özellikle sinema filminde rol almak istiyordum. Müzikten kopmak veya ikisinden birisini seçmek zorunda kaldığımı hiç hissetmedim.
ŞANSLI BİR OYUNCUYUM
* Oyunculuk kariyeriniz ne zaman başladı?
İstanbul'a gelmeden önce oynadığım ufak rollerle başladı. İlk kısa filmim 'Esrar-ı Hakikat' Altın Portakal'da ödül almıştı. Rol aldığım ilk uzun metrajlı film 'Türev' ile de Altın Portakal'da 'En iyi film' ödülünü aldık. Buradaki rolümle de, Çağdaş Sinema Topluluğu tarafından 'Umut Vaat Eden Kadın Oyuncu' seçildim. Arkasından da 'Yumurta' ve henüz vizyona girmeyen 'İki Çizgi' filmlerinde oynadım. Ama insanlar beni 'Elveda Rumeli'yle tanıdı.
* Yani dizide oynamak bir oyuncu için şart mı diyorsunuz?
Eskiden dizide oynamasam olmaz mı, diye düşünürdüm. Ama bir oyuncu olarak mutlaka bir dizide oynamanız gerekiyor. Sadece oyuncu değil; şair veya doktor bile olsanız bir dizide oynadıktan sonra tanıyor insanlar sizi.
* 'Elveda Rumeli'nin bu kadar ilgi göreceğini tahmin ediyor muydunuz?
Benim bir televizyon dizisinde efsane olmak gibi bir beklentim yok. Doğru senaryoyla, doğru yapımcılarla, beni heyecanlandıran bir işte olmak istediğim için bu dizideyim. Gazetedeki haberlere, yolda yürürken bana sarılan insanlara kaptıramam kendimi. O mahremiyeti, rolle ve hayatla olan ilişkimi korumak zorundayım. Diziye gelirsek... Sevileceğini tahmin ediyordum ama bu kadarını beklemiyordum.
OTELDE YAŞIYORUM...
* Dizide kırılgan ve naif bir karakteri canlandırıyorsunuz. Peki gerçek hayatta nasıl birisisiniz?
Tipik bir Aslan burcuyum. Romantiğim, duygusalım ama dizideki kadar duygusal ya da kırılgan değilim. İnsanlar beni görünce çok şaşırıyor, 'Dizide göründüğünüz kadar toplu değilmişsiniz' diyorlar. Aslında huy olarak da, karakterle çok benzeşmiyorum.
* Makedonya'da hayatınız nasıl geçiyor?
Seneye ben de orada ev tutmayı düşünüyorum. Orada bol bol film izliyorum, sevdiğim arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. İstanbul'da neler yapıyorsam burada da aynısını yapıyorum. Bir otel odasında, evimde gibi yaşıyorum.
BENİ KALPLERİNE ALDILAR
* Canlandırdığınız karaktere gelen tepkiler nasıl?
İnsanlar canlandırdığım Hatice karakterini çok seviyor. Özellikle Makedonyalılar, beni de kendilerinden görüp, çok heyecanlanıyorlar. Yolda görünce sarılıp ağlayanlar oluyor. Hatice Hasan'la evlenemediği dönemlerde çok üzülüyorlardı. Neredeyse benimle ağlayıp benimle gülüyorlardı. Bu kadar sevildiğimi bilmiyordum açıkçası. İstanbul'a gittiğimde, o hafta dizide ağlamışsam 'canım kızım' diyerek seviyorlar beni. İzleyicilerin kalplerine aldıkları bir karakter oldum yani.
* Oyunculuğun yanı sıra şan hocalığı da yapıyorsunuz değil mi?
Evet, Ruhi Su Kültür Sanat Vakfı'nda üç yıl şan hocalığı yaptım. Vakfımız parasızlık yüzünden kapanmak zorunda kaldı. Kapanana kadar orada konservatuvara öğrenci hazırladım. Bunun dışında dizi müzikleri söyledim. Uzun bir süre Gökhan Kırdar ile beraber çalıştım. Ayrıca Badem Grubu'yla da, son albümlerinde yer alan bir şarkılarında düet yaptık. Zaten bugüne kadar kötü dizilerde oynamamamın nedeni, şarkı söyleyerek para kazanabilmemdir.
* Albüm teklifi alıyor musunuz?
Evet, aldım. Ama albüm yapmış olmak için albüm yapmayı düşünmüyorum. Güzel bir şey olmadıktan sonra banyoda söylemeye devam ederim. İçime sinen bir şey yapmak istiyorum. İki-üç kere televizyona çıkmak için müzik yapmam. Müzik bildiğim ve hakim olduğum bir konu. Bu yüzden yaptığım zaman en iyisini yapmak istiyorum.
SAHNEYE ÇIKTIM
* Ne tarz bir albüm yapmayı düşünüyorsunuz?
Normalde caz söylüyorum. İki yıl Fransız Sokağı'nda sahneye çıktım. İzmir'de de sahneye çıkmıştım. 'Haydi eller havaya' müziği yapamıyorum ama. Yine de caz albümü yapmayı düşünmüyorum. Evde klasik ve rock müzik dinliyorum ama bunlara yakın bir albüm yapmayı da düşünmüyorum. İkisinin ortasında, tatlı ve samimi bir müzik yapmak istiyorum.
Haberin Kaynağı: sabah.com.tr
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Ahu Türkpençe ile Söyleşi (Elveda Rumeli Bihter Hemşire)
tarafından Emre Cetin 19/5/2008, 11:00
Çorbada bir tuzum varsa ne mutlu bana
Ahu Türkpençe, önümüzdeki sezon yeni bir dizi projesiyle sevenlerinin karşısına çıkacağını müjdeliyor.
1 yıllık aranın ardından Bihter Hemşire karakteriyle Elveda Rumeli'ye konuk oyuncu olan Ahu Türkpençe "Böyle bir hikayeye dahil olmak benim için gurur verici. Diziye renk katabilmişsem ne mutlu bana!" diyor..
Bir İstanbul Masalı ve Şöhret dizilerindeki performansıyla izleyicinin kalbinde taht kuran Ahu Türkpençe, bir yıldır hiçbir projede yer almamasına rağmen 'Elveda Rumeli'de konuk oyuncu olarak izleyicinin karşısına çıkıyor. Dizide Bihter Hemşire'yi canlandıran güzel oyuncu 'Elveda Rumeli' ekibine kısa süreliğine de olsa katılmanın kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. Çekimlerin hızlı ve profesyonelce yapıldığını belirten Türkpençe "Her şeyin bu kadar profesyonelce ilerlediği bir set kolay kolay bulamazsınız. Ayrıca çok da sıcakkanlılar. Aralarına sonradan dahil olmama rağmen hiç yabancılık çekmedim" diyor. Güzel oyuncu Türkpençe, çekimlerine ağustos ayında başlayacağı yepyeni bir dizi projesiyle de önümüzdeki sezon sevenlerinin karşısına çıkacağı müjdeliyor.
KISA BİR ROLÜM VAR
* 'Elveda Rumeli' dizisinde oynamanız için size nasıl teklif geldi?
Harika Uygur beni aradı ve Yönetmen Serdar Akar'ın Elveda Rumeli dizisinde konuk oyuncu olarak yer almamı istediğini söyledi. Ben de tabii ki gurur duyarak kabul ettim. Ardından Serdar Ağabey, Tarkan Karlıdağ ve dizinin yazarı Alican Yaraş ile buluşup karakterin detaylarını ve kaç bölüm oynayacağımı konuştuk. Dizi yaz sezonu için ara vereceği için ne yazık ki rolüm çok uzun soluklu olamadı ama diziye ufak da olsa bir renk getirdiysem ve destek olduysam ne mutlu bana!
EKİP ÇOK PROFESYONEL
* Teklifi kabul etmenizdeki en büyük etken neydi?
Hikayesi, oyuncu kadrosu ve Serdar Akar'ın dizinin genel yönetmeni olması beni cezbetti. Zaten beni tanıyan herkes Serdar Akar'la çalışmayı ne kadar çok istediğimi bilir. Umarım bir gün kendisiyle bir sinema filminde de beraber çalışmak nasip olur. Ayrıca çok da severek seyrettiğim bir diziydi. Kısa süreliğine de olsa bu ekibe dahil olma fikri beni çok heyecanlandırdı.
* Çekimler nasıl geçti?
Çok eğlenceli ve gayet hızlı geçti. Bu sektörde işlerin bu kadar hızlı yürüdüğü bir set bulamazsınız. Ekipteki herkes profesyonel ve bu da işin daha hızlı ve doğru akmasını sağlıyor. Aynı zamanda çok da sıcakkanlı bir ekip. Sayelerinde ortama hiç yabancılık çekmedim. Makedonya'ya gittiğim zaman sanki uzun zamandır, onlarla beraber çalışıyormuşum gibi karşıladılar beni. Aslında konuk oyuncu sonradan diziye dahil olur. Yani setin her şeyi oturmuş, tüm kurallar sindirilmiştir. Ve böyle bir ortama girmek kimi zaman zorlayıcı olabilir, insan adaptasyon sorunları yaşayabilir. Ama Elveda Rumeli seti için bu geçerli değildi. Setin güzel taraflarından biri de buydu bence. Son gün ayrılırken "İyi ki gelmişim setinize" dedirticek kadar keyifli geçti her şey....
* Konuk oyuncu olmak ne ifade ediyor? Bir diziye başrol yerine konuk olarak katılmak sizi rahatsız eder mi?
Öncelikle şöyle bir gerçek var ki; oyuncu oyuncudur. Yani bunun başı, yanı, konuğu olmaz. Bir oyuncunun "Ben sadece başrol oynarım, başka bir şey oynamam" deyip, kendisini farklı bir yere koymaya çalışması yapabileceği en büyük hatadır bence. Çünkü bu tür işler; gerek dizi, gerekse sinema filmi olsun, bireye bağlı değil ekip işleridir. Önemli olan iyi bir ekibin içinde doğru bir şekilde yer almaktır.
EĞLENCELİ BİR SET
* Peki Makedonya'daki hayatı nasıl buldunuz? Çekimlerden sonra neler yapıyordunuz mesela?
Aslında burada yapacak çok fazla bir şey yok ama belki de iyi bir şey bu... Çünkü set olmadığı zamanlar, ekip halinde oturup sohbet ediyoruz, yemek yiyoruz, Mahir sayesinde bol bol gırgır şamata oluyor, yani eğleniyoruz. Aslında bir yandan çalışıyor, bir yandan da tatil yapıyor gibiyiz.
http://www.sabah.com.tr/gny/haber,12CB58E4FD48499AB80DBC2523152887.html
Elveda Rumeli'ye konuk olmaktan onur duydum
* Elveda Rumeli'de Bihter Hemşire'yi canlandırıyorsunuz. Peki canlandırdığınız karakteri neler bekliyor?
Kesinlikle bir şey söylemem! (gülüyor) Zaten Bihter Hemşire kısa süre devam edecek bir karakter. O yüzden ufak bir ipucuyla hikayeyi çözersiniz. Ve bilerek seyretmek de tat vermez.
* Bir dönem dizisinde rol almak sizin için farklı bir duygu olsa gerek?
Aslında çok da eğlenceli ama beni asıl heyecanlandıran şey rolün ötesinde böyle bir hikayeye ve bu oyuncu kadrosuna dahil olmak. Çorbada benim de tuzumun bulunduğunu bilmek beni gururlandırıyor.
http://www.sabah.com.tr/gny/haber,AAE07868E1DC456D8D55CB762DC4E13A.html
Dinlenmek için ekrana ara verdim
* Yaklaşık 1 yıllık aranın ardından bir dizide konuk oyuncu olarak oynadınız. Niye hiçbir projede yer almadınız?
Birinci sebep fiziksel ve ruhsal olarak dinlenmekti. İkincisi ise tiyatroya yoğunluk vermek istedim. Ara ara bu tür geri çekilmelerin hem oyuncu hem de seyirci için sağlıklı olduğunu düşünüyorum.
* Önümüzdeki sezon yeni bir proje var mı peki?
Ağustosta çekimleri başlayacak ve eylülde yayına girecek bir dizi projesi var. Seyircinin beklediği tatta bir iş olacağını umuyorum. Ama konusunu anlatmak istemiyorum.
* Tiyatro oyununuz 'İyi ki Varsın' nasıl gidiyor?
Çok iyi gidiyor. Seyirciden olumlu geri bildirimler alıyoruz. Oyunun olduğu günler, her şey ayrı bir güzel görünüyor gözümüze. Bu durumun tabii ki oyunu oynamak için can atmamızla yakından ilgisi var.
http://www.sabah.com.tr/gny/haber,F7C8E12B0D6C46E8984B4D0C53574813.html
Ahu Türkpençe, önümüzdeki sezon yeni bir dizi projesiyle sevenlerinin karşısına çıkacağını müjdeliyor.
1 yıllık aranın ardından Bihter Hemşire karakteriyle Elveda Rumeli'ye konuk oyuncu olan Ahu Türkpençe "Böyle bir hikayeye dahil olmak benim için gurur verici. Diziye renk katabilmişsem ne mutlu bana!" diyor..
Bir İstanbul Masalı ve Şöhret dizilerindeki performansıyla izleyicinin kalbinde taht kuran Ahu Türkpençe, bir yıldır hiçbir projede yer almamasına rağmen 'Elveda Rumeli'de konuk oyuncu olarak izleyicinin karşısına çıkıyor. Dizide Bihter Hemşire'yi canlandıran güzel oyuncu 'Elveda Rumeli' ekibine kısa süreliğine de olsa katılmanın kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. Çekimlerin hızlı ve profesyonelce yapıldığını belirten Türkpençe "Her şeyin bu kadar profesyonelce ilerlediği bir set kolay kolay bulamazsınız. Ayrıca çok da sıcakkanlılar. Aralarına sonradan dahil olmama rağmen hiç yabancılık çekmedim" diyor. Güzel oyuncu Türkpençe, çekimlerine ağustos ayında başlayacağı yepyeni bir dizi projesiyle de önümüzdeki sezon sevenlerinin karşısına çıkacağı müjdeliyor.
KISA BİR ROLÜM VAR
* 'Elveda Rumeli' dizisinde oynamanız için size nasıl teklif geldi?
Harika Uygur beni aradı ve Yönetmen Serdar Akar'ın Elveda Rumeli dizisinde konuk oyuncu olarak yer almamı istediğini söyledi. Ben de tabii ki gurur duyarak kabul ettim. Ardından Serdar Ağabey, Tarkan Karlıdağ ve dizinin yazarı Alican Yaraş ile buluşup karakterin detaylarını ve kaç bölüm oynayacağımı konuştuk. Dizi yaz sezonu için ara vereceği için ne yazık ki rolüm çok uzun soluklu olamadı ama diziye ufak da olsa bir renk getirdiysem ve destek olduysam ne mutlu bana!
EKİP ÇOK PROFESYONEL
* Teklifi kabul etmenizdeki en büyük etken neydi?
Hikayesi, oyuncu kadrosu ve Serdar Akar'ın dizinin genel yönetmeni olması beni cezbetti. Zaten beni tanıyan herkes Serdar Akar'la çalışmayı ne kadar çok istediğimi bilir. Umarım bir gün kendisiyle bir sinema filminde de beraber çalışmak nasip olur. Ayrıca çok da severek seyrettiğim bir diziydi. Kısa süreliğine de olsa bu ekibe dahil olma fikri beni çok heyecanlandırdı.
* Çekimler nasıl geçti?
Çok eğlenceli ve gayet hızlı geçti. Bu sektörde işlerin bu kadar hızlı yürüdüğü bir set bulamazsınız. Ekipteki herkes profesyonel ve bu da işin daha hızlı ve doğru akmasını sağlıyor. Aynı zamanda çok da sıcakkanlı bir ekip. Sayelerinde ortama hiç yabancılık çekmedim. Makedonya'ya gittiğim zaman sanki uzun zamandır, onlarla beraber çalışıyormuşum gibi karşıladılar beni. Aslında konuk oyuncu sonradan diziye dahil olur. Yani setin her şeyi oturmuş, tüm kurallar sindirilmiştir. Ve böyle bir ortama girmek kimi zaman zorlayıcı olabilir, insan adaptasyon sorunları yaşayabilir. Ama Elveda Rumeli seti için bu geçerli değildi. Setin güzel taraflarından biri de buydu bence. Son gün ayrılırken "İyi ki gelmişim setinize" dedirticek kadar keyifli geçti her şey....
* Konuk oyuncu olmak ne ifade ediyor? Bir diziye başrol yerine konuk olarak katılmak sizi rahatsız eder mi?
Öncelikle şöyle bir gerçek var ki; oyuncu oyuncudur. Yani bunun başı, yanı, konuğu olmaz. Bir oyuncunun "Ben sadece başrol oynarım, başka bir şey oynamam" deyip, kendisini farklı bir yere koymaya çalışması yapabileceği en büyük hatadır bence. Çünkü bu tür işler; gerek dizi, gerekse sinema filmi olsun, bireye bağlı değil ekip işleridir. Önemli olan iyi bir ekibin içinde doğru bir şekilde yer almaktır.
EĞLENCELİ BİR SET
* Peki Makedonya'daki hayatı nasıl buldunuz? Çekimlerden sonra neler yapıyordunuz mesela?
Aslında burada yapacak çok fazla bir şey yok ama belki de iyi bir şey bu... Çünkü set olmadığı zamanlar, ekip halinde oturup sohbet ediyoruz, yemek yiyoruz, Mahir sayesinde bol bol gırgır şamata oluyor, yani eğleniyoruz. Aslında bir yandan çalışıyor, bir yandan da tatil yapıyor gibiyiz.
http://www.sabah.com.tr/gny/haber,12CB58E4FD48499AB80DBC2523152887.html
Elveda Rumeli'ye konuk olmaktan onur duydum
* Elveda Rumeli'de Bihter Hemşire'yi canlandırıyorsunuz. Peki canlandırdığınız karakteri neler bekliyor?
Kesinlikle bir şey söylemem! (gülüyor) Zaten Bihter Hemşire kısa süre devam edecek bir karakter. O yüzden ufak bir ipucuyla hikayeyi çözersiniz. Ve bilerek seyretmek de tat vermez.
* Bir dönem dizisinde rol almak sizin için farklı bir duygu olsa gerek?
Aslında çok da eğlenceli ama beni asıl heyecanlandıran şey rolün ötesinde böyle bir hikayeye ve bu oyuncu kadrosuna dahil olmak. Çorbada benim de tuzumun bulunduğunu bilmek beni gururlandırıyor.
http://www.sabah.com.tr/gny/haber,AAE07868E1DC456D8D55CB762DC4E13A.html
Dinlenmek için ekrana ara verdim
* Yaklaşık 1 yıllık aranın ardından bir dizide konuk oyuncu olarak oynadınız. Niye hiçbir projede yer almadınız?
Birinci sebep fiziksel ve ruhsal olarak dinlenmekti. İkincisi ise tiyatroya yoğunluk vermek istedim. Ara ara bu tür geri çekilmelerin hem oyuncu hem de seyirci için sağlıklı olduğunu düşünüyorum.
* Önümüzdeki sezon yeni bir proje var mı peki?
Ağustosta çekimleri başlayacak ve eylülde yayına girecek bir dizi projesi var. Seyircinin beklediği tatta bir iş olacağını umuyorum. Ama konusunu anlatmak istemiyorum.
* Tiyatro oyununuz 'İyi ki Varsın' nasıl gidiyor?
Çok iyi gidiyor. Seyirciden olumlu geri bildirimler alıyoruz. Oyunun olduğu günler, her şey ayrı bir güzel görünüyor gözümüze. Bu durumun tabii ki oyunu oynamak için can atmamızla yakından ilgisi var.
http://www.sabah.com.tr/gny/haber,F7C8E12B0D6C46E8984B4D0C53574813.html
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Recchie 20/5/2008, 14:58
Günde 24 saat yayınlansa belki!
Çok ilginç bir şey;ekrandaki dizi çılgınlığına rağmen toplumun top yekun izlemeye bayıldığı bir dizi bulunamadı henüz.Bunun nedenleri birden çok ekranın varlığı ve çok tercihlilik olmalı, makul bi şey...
Ve fakat her daim kendilerini halklarından tecrit ettiklerinin düşündüğümüz siyasilerimiz çok farklı bir "ekran karşısındaki Türk" profili çizdiler...
Yapılan araştırmaya göre, siyasi partilerin görüş ayırt etmeksizin neredeyse tüm üyeleri atv'de yayınlanan Elveda Rumeli'yi izliyormuş.Yani siyasilerimiz en azından bir dizi üzerinde uzlaşmaya varmışlar.Bana ilginç geldi...Çünkü Elveda Rumeli öznesi hoşgörü olan bir dizi.Ama mevcut siyasi iklime bakınca hoşgörünün esamisi okunmuyor.
"Acaba ztv diziyi 24 saat kesintisiz yayınlasa Türkiye özlediği huzura kavuşabilir mi?" diyorum ister istemez.Siz ne dersiniz?..
Mesut Yar
20 Mayıs 2008 Salı tarihli Posta gazetesi
Çok ilginç bir şey;ekrandaki dizi çılgınlığına rağmen toplumun top yekun izlemeye bayıldığı bir dizi bulunamadı henüz.Bunun nedenleri birden çok ekranın varlığı ve çok tercihlilik olmalı, makul bi şey...
Ve fakat her daim kendilerini halklarından tecrit ettiklerinin düşündüğümüz siyasilerimiz çok farklı bir "ekran karşısındaki Türk" profili çizdiler...
Yapılan araştırmaya göre, siyasi partilerin görüş ayırt etmeksizin neredeyse tüm üyeleri atv'de yayınlanan Elveda Rumeli'yi izliyormuş.Yani siyasilerimiz en azından bir dizi üzerinde uzlaşmaya varmışlar.Bana ilginç geldi...Çünkü Elveda Rumeli öznesi hoşgörü olan bir dizi.Ama mevcut siyasi iklime bakınca hoşgörünün esamisi okunmuyor.
"Acaba ztv diziyi 24 saat kesintisiz yayınlasa Türkiye özlediği huzura kavuşabilir mi?" diyorum ister istemez.Siz ne dersiniz?..
Mesut Yar
20 Mayıs 2008 Salı tarihli Posta gazetesi
Recchie- Admin
- Mesaj Sayısı : 127
Yaş : 53
Kayıt tarihi : 14/05/08 -
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 23/5/2008, 11:26
Alex'ten müthiş gollük paslar
Yok canım, Fenerbahçe'nin 10 numarasından söz etmiyorum. Elveda Rumeli'de "10 numara" oyunculuk performansı sergileyen Alex rolündeki Ertan Saban'a dikkat çekmek istiyorum. Pek çok kadının sadece Alex'i izlemek için pazartesi geceleri atv ekranları karşısına geçtiği kulağıma çalınmıştı. Diziyle ilgili forum sitelerine girince ne göreyim? Oyuncu Alex'in karizması, futbolcu Alex'i çoktan gölgede bırakmış. Elveda Rumeli'de Müslüman kızı Zarife'ye aşkı yüzünden sürgün edilen Hıristiyan genci Alex rolünde izlediğimiz Ertan Saban yakışıklılığıyla gönülleri fethetmesinin yanı sıra usta işi oyunculuğuyla da göz kamaştırıyor. Daha önce Savcının Karısı dizisinde "Dursun" ve Sağır Oda'da "Nogayhan" karakterlerini canlandırırken izleyicilerin dikkatini çekmeyen Saban, Elveda Rumeli dizisindeki en inandırıcı karakterlerden biri. Sanırım bunu, o coğrafyada büyümesine ve Üsküp Devlet Konservatuarı'nı bitirmiş olmasına borçlu. Elveda Rumeli biter bitmez Ertan Saban'ı bir yerli dizinin başrolünde göreceğimizi söylemek ise sanırım kahinlik olmaz. Elveda Rumeli pek çok ödül ve övgüye layık görüldü. Ama ben bir de Milli Eğitim Bakanlığı ödülü bekliyorum. Zira dizi, bugüne kadar pek çok kampanyayı gölgede bırakacak bir "eğitim seferberliğini" gizliden gizliye yürütmekte. Alex, köyün miniklerine güç şartlar altında din, dil, ırk farkı gözetmeksizin ders veriyor. Bu arada tüm cinliğine rağmen "köyün delisi" muamelesi gören Mahmut da Sütçü Ramiz ve kızlarına okuma yazma öğretmeye başladı. Ramiz de kızları gibi okumaya gönüllü oldu. 120 yıl sonra bile kızlarını okula göndermeyenlere inat... Son bölümde Sütçü Ramiz'in, Deli Mahmut'a sırf kendisine iki harf öğrettiği için gösterdiği saygı ise her türlü takdiri hak edecek türdendi.
Yüksel Aytuğ Sabah gazetesi..Günaydın Eki.
Yok canım, Fenerbahçe'nin 10 numarasından söz etmiyorum. Elveda Rumeli'de "10 numara" oyunculuk performansı sergileyen Alex rolündeki Ertan Saban'a dikkat çekmek istiyorum. Pek çok kadının sadece Alex'i izlemek için pazartesi geceleri atv ekranları karşısına geçtiği kulağıma çalınmıştı. Diziyle ilgili forum sitelerine girince ne göreyim? Oyuncu Alex'in karizması, futbolcu Alex'i çoktan gölgede bırakmış. Elveda Rumeli'de Müslüman kızı Zarife'ye aşkı yüzünden sürgün edilen Hıristiyan genci Alex rolünde izlediğimiz Ertan Saban yakışıklılığıyla gönülleri fethetmesinin yanı sıra usta işi oyunculuğuyla da göz kamaştırıyor. Daha önce Savcının Karısı dizisinde "Dursun" ve Sağır Oda'da "Nogayhan" karakterlerini canlandırırken izleyicilerin dikkatini çekmeyen Saban, Elveda Rumeli dizisindeki en inandırıcı karakterlerden biri. Sanırım bunu, o coğrafyada büyümesine ve Üsküp Devlet Konservatuarı'nı bitirmiş olmasına borçlu. Elveda Rumeli biter bitmez Ertan Saban'ı bir yerli dizinin başrolünde göreceğimizi söylemek ise sanırım kahinlik olmaz. Elveda Rumeli pek çok ödül ve övgüye layık görüldü. Ama ben bir de Milli Eğitim Bakanlığı ödülü bekliyorum. Zira dizi, bugüne kadar pek çok kampanyayı gölgede bırakacak bir "eğitim seferberliğini" gizliden gizliye yürütmekte. Alex, köyün miniklerine güç şartlar altında din, dil, ırk farkı gözetmeksizin ders veriyor. Bu arada tüm cinliğine rağmen "köyün delisi" muamelesi gören Mahmut da Sütçü Ramiz ve kızlarına okuma yazma öğretmeye başladı. Ramiz de kızları gibi okumaya gönüllü oldu. 120 yıl sonra bile kızlarını okula göndermeyenlere inat... Son bölümde Sütçü Ramiz'in, Deli Mahmut'a sırf kendisine iki harf öğrettiği için gösterdiği saygı ise her türlü takdiri hak edecek türdendi.
Yüksel Aytuğ Sabah gazetesi..Günaydın Eki.
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 1/6/2008, 16:06
'Elveda Rumeli' izdihamı
atv'nin sevilen dizi filmi 'Elveda Rumeli' oyuncuları, Kırklareli'nde düzenlenen Karagöz ve Kakava Kültür Şenlikleri'nde büyük ilgiyle karşılaştı. Oyuncular senaryoyla ilgili soruları yanıtlamak istemedi
'Elveda Rumeli' izdihamı
atv'nin sevilen dizi filmi 'Elveda Rumeli' oyuncuları, Kırklareli'nde düzenlenen Karagöz ve Kakava Kültür Şenlikleri'nde büyük ilgiyle karşılaştı. Oyuncular senaryoyla ilgili soruları yanıtlamak istemedi
Kırklareli'nde organize edilen Karagöz ve Kakava Kültür Şenlikleri'ne, atv'nin beğeniyle izlenen dizi filmi "Elveda Rumeli" ekibi katıldı. Büyük bir sevgi seliyle karşılanan ekipteki oyuncular arasında, dizide "Fatma" rolündeki Şebnem Sönmez, "Vahide"yi canlandıran Berrak Tüzünataç, "Terzi Hasan"a hayat veren Tuna Orhan, "Yüzbaşı Ahmet Ekrem" rolündeki Mahir İpek ve "Aleks"i oynayan Ertan Saban vardı. Etkinlik çerçevesinde düzenlenen söyleşiye katılan oyuncular, dizi hakkında merak edilen soruları yanıtladı. Bir izleyicinin "Dizi ne kadar sürecek" sorusunu Şebnem Sönmez, "Ölünceye kadar oynayacağız" diye yanıtladı. İzleyicilerin en çok merak ettikleri ise dizinin Makedonya'nın dışında bir yerde devam edip etmeyeceği ve Aleks ile Zarife'nin kavuşup kavuşmayacağı oldu.
FOTOĞRAF ÇEKTİRME YARIŞI
Oyuncular bu soruların yanıtlarını kendilerinin değil senaristlerin bildiğini söyledi. İzleyiciler, söyleşi öncesi ve sonrası, dizideki oyuncularla hatıra fotoğrafı çektirmek ve imza almak için birbirleriyle yarıştı.
Murat SAVAŞ / SABAH
Kaynak: http://www.atv.com.tr/haber,f83a479ac751419a980fabc3547fed4e.html
atv'nin sevilen dizi filmi 'Elveda Rumeli' oyuncuları, Kırklareli'nde düzenlenen Karagöz ve Kakava Kültür Şenlikleri'nde büyük ilgiyle karşılaştı. Oyuncular senaryoyla ilgili soruları yanıtlamak istemedi
'Elveda Rumeli' izdihamı
atv'nin sevilen dizi filmi 'Elveda Rumeli' oyuncuları, Kırklareli'nde düzenlenen Karagöz ve Kakava Kültür Şenlikleri'nde büyük ilgiyle karşılaştı. Oyuncular senaryoyla ilgili soruları yanıtlamak istemedi
Kırklareli'nde organize edilen Karagöz ve Kakava Kültür Şenlikleri'ne, atv'nin beğeniyle izlenen dizi filmi "Elveda Rumeli" ekibi katıldı. Büyük bir sevgi seliyle karşılanan ekipteki oyuncular arasında, dizide "Fatma" rolündeki Şebnem Sönmez, "Vahide"yi canlandıran Berrak Tüzünataç, "Terzi Hasan"a hayat veren Tuna Orhan, "Yüzbaşı Ahmet Ekrem" rolündeki Mahir İpek ve "Aleks"i oynayan Ertan Saban vardı. Etkinlik çerçevesinde düzenlenen söyleşiye katılan oyuncular, dizi hakkında merak edilen soruları yanıtladı. Bir izleyicinin "Dizi ne kadar sürecek" sorusunu Şebnem Sönmez, "Ölünceye kadar oynayacağız" diye yanıtladı. İzleyicilerin en çok merak ettikleri ise dizinin Makedonya'nın dışında bir yerde devam edip etmeyeceği ve Aleks ile Zarife'nin kavuşup kavuşmayacağı oldu.
FOTOĞRAF ÇEKTİRME YARIŞI
Oyuncular bu soruların yanıtlarını kendilerinin değil senaristlerin bildiğini söyledi. İzleyiciler, söyleşi öncesi ve sonrası, dizideki oyuncularla hatıra fotoğrafı çektirmek ve imza almak için birbirleriyle yarıştı.
Murat SAVAŞ / SABAH
Kaynak: http://www.atv.com.tr/haber,f83a479ac751419a980fabc3547fed4e.html
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 4/6/2008, 10:44
Elveda değil, şimdilik hoşçakal
Bana göre bu sezonun "olay" dizisi Elveda Rumeli'dir. Bugüne kadar ihmal edilmiş bir coğrafyada, unutulmuş bir tarihin ve her nedense hak ettikleri kadar dikkate değer bulunmamış, hatta "muhacir" denilip, duyguları örselenmiş insanların hikayesini "tarih dersine" dönüştürdükleri, üstelik bunu yaparken de ucuz ve ağdalı hamaset yerine, nahifliği, doğallığı ve doğruluğu tercih ettikleri için... Tarkan Karlıdağ ve Serdar Akar aslında iyi mi yaptılar, kötü mü bilemiyorum. Zira çıtayı öyle bir yere koydular ki, bir daha altından geçmemek için çok daha fazla ter dökmek zorunda kalacaklar. Elveda Rumeli eskiyi anlatırmış gibi yapsa da aslında bugünün politikacıları ve diplomatları için bir "tarih laboratuvarı" kurdu. Bugün Makedonya ve Kosova'nın bağımsızlığı, bölgede yeni bir doğum sancısı yarattı. Türkiye, 120 yıl sonra Kosova'da bayrağını gösterirken, dini ve etnik rahatsızlıklar arttı. Bölgedeki fitnecileri, ayrımcıları, istismarcıları, Pürsıçan'ın köy kahvesinde papaz ile imam, Sırp ile Türk, Hıristiyan ile Müslüman arasında geçen o sıcak ve "insana yaraşır" sohbetleri yeniden izlemeye davet ediyorum. Keşke imkan olsa da çatlakları birleştirecek bu zamkı tüm o coğrafyaya boca edebilsek... Elveda Rumeli, sıra ailesini ve sevdiklerini korumaya geldiğinde alelâde bir sütçünün bile nasıl "halk kahramanına" dönüştüğünü sezon finalinde anlattı. Ne mutlu bize ki, Anadolu ve Rumeli toprakları hâlâ "kahraman yaratacak kadar" bereketli...
Yüksel Aktuğ
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/gny/aytug.html
Bana göre bu sezonun "olay" dizisi Elveda Rumeli'dir. Bugüne kadar ihmal edilmiş bir coğrafyada, unutulmuş bir tarihin ve her nedense hak ettikleri kadar dikkate değer bulunmamış, hatta "muhacir" denilip, duyguları örselenmiş insanların hikayesini "tarih dersine" dönüştürdükleri, üstelik bunu yaparken de ucuz ve ağdalı hamaset yerine, nahifliği, doğallığı ve doğruluğu tercih ettikleri için... Tarkan Karlıdağ ve Serdar Akar aslında iyi mi yaptılar, kötü mü bilemiyorum. Zira çıtayı öyle bir yere koydular ki, bir daha altından geçmemek için çok daha fazla ter dökmek zorunda kalacaklar. Elveda Rumeli eskiyi anlatırmış gibi yapsa da aslında bugünün politikacıları ve diplomatları için bir "tarih laboratuvarı" kurdu. Bugün Makedonya ve Kosova'nın bağımsızlığı, bölgede yeni bir doğum sancısı yarattı. Türkiye, 120 yıl sonra Kosova'da bayrağını gösterirken, dini ve etnik rahatsızlıklar arttı. Bölgedeki fitnecileri, ayrımcıları, istismarcıları, Pürsıçan'ın köy kahvesinde papaz ile imam, Sırp ile Türk, Hıristiyan ile Müslüman arasında geçen o sıcak ve "insana yaraşır" sohbetleri yeniden izlemeye davet ediyorum. Keşke imkan olsa da çatlakları birleştirecek bu zamkı tüm o coğrafyaya boca edebilsek... Elveda Rumeli, sıra ailesini ve sevdiklerini korumaya geldiğinde alelâde bir sütçünün bile nasıl "halk kahramanına" dönüştüğünü sezon finalinde anlattı. Ne mutlu bize ki, Anadolu ve Rumeli toprakları hâlâ "kahraman yaratacak kadar" bereketli...
Yüksel Aktuğ
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/gny/aytug.html
Çok doğru, bilmediğimiz ne kahramanlık öyküleri var daha.
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 4/6/2008, 16:16
Bir diziyi özlemeyi öğrenmek...
Elveda Rumeli yaz nadasına bıraktı toprağını.Tüm zamanlarının belki de en hareketli ve merak ettiren bölümüyle.Sezon finallerinin kaderidir bu.Neyse... Son bölümünde şu oldu bu oldu mevzularından çok, dizinin bir sezon boyunca bize öğrettikleri üzerinden küçük notlar düşmek istiyorum...
Mesala bu ülkenin sadece ağalar, aşiretler, berdeller ve töre cinayetleri ülkesi olmadığını Elveda Rumeli öğretti bize.Hoşgörünün kaynağı tarihimizde duruyordu işte...Bu ülkede Rumeli dizisi izlenmez diyen öngörüsüzleri rezil etti Elveda Rumeli.Yayınlandığı ilk günden itibaren göreceli olarak daha elitist AB izleyici kitlesinde zirvede oldu hep...
Farklı kültürlerin mutlaka ayrışmak zorunda olmadığını, sadece iyiler ve kötüler ayrımının olduğunu öğretti.Kötüleri Allah ıslah etmeliydi...Tanrı inancının gösteri halinden çok kişinin iç dünyasında samimiyetle yaşanmasını öğretti.Sütçü Ramiz yaratanla her konuşmasında dertleşti.Korkudan çok huzur veren bir Tanrının kuluydu o.Ve inandığı onu hiç yalnız bırakmadı.Üç kurşunla yıkılmadığı finali hatırlayın...
Sevginin her oylumda insan kalbini ve vicdanını besleyen ana damar olduğunu öğretti.Sevgisizlerin yapabileceği kötülüklerin sınırsız olduğunu da...Tarih kitaplarında tartışmalı isimler arasında yer alan birçok kişinin, önce insan sonra iktidar olduğunu öğretti.Nefret tohumuyla tarih tarlalarının ekilemeyeceğini de...
İnsanın çalıştıkça gençleştiğini öğretti.Sütçü Ramiz'i oynayan Erdal Özyağcılar her bölümde bir öncekinden daha dinç görünüyordu...
Yetenekleri "birinin sevgilisi", "ötekinin yakını" diye kategorize etme öngörüsüzlüğünün saçma olduğunu öğretti.Berrek Tüzünataç oyunculuğuyla artık Okan Bayülgen'in eski sevgilisi olmayacaktır mesela...
Öğrettiklerini çoğaltabiliriz.Öğreten dizi olmanın tüm dezavantajlarını nasıl bir avantaja çevrildiğinin göstergesi de samimiyetiydi dizinin.İzleyiciyle kurduğunuz samimi bağ sizi vazgeçilmezler arasına sokar böyle...Ve son olarak özleyeceğimizi düşünüyorum Elveda Rumeli'yi.O kaaa özleyeceğimizi, uzun süre sonra bir diziyi özlemeyi de öğreniyoruz çünkü...
Mesut Yar
04.06.2008 tarihli Posta gazetesi
Elveda Rumeli yaz nadasına bıraktı toprağını.Tüm zamanlarının belki de en hareketli ve merak ettiren bölümüyle.Sezon finallerinin kaderidir bu.Neyse... Son bölümünde şu oldu bu oldu mevzularından çok, dizinin bir sezon boyunca bize öğrettikleri üzerinden küçük notlar düşmek istiyorum...
Mesala bu ülkenin sadece ağalar, aşiretler, berdeller ve töre cinayetleri ülkesi olmadığını Elveda Rumeli öğretti bize.Hoşgörünün kaynağı tarihimizde duruyordu işte...Bu ülkede Rumeli dizisi izlenmez diyen öngörüsüzleri rezil etti Elveda Rumeli.Yayınlandığı ilk günden itibaren göreceli olarak daha elitist AB izleyici kitlesinde zirvede oldu hep...
Farklı kültürlerin mutlaka ayrışmak zorunda olmadığını, sadece iyiler ve kötüler ayrımının olduğunu öğretti.Kötüleri Allah ıslah etmeliydi...Tanrı inancının gösteri halinden çok kişinin iç dünyasında samimiyetle yaşanmasını öğretti.Sütçü Ramiz yaratanla her konuşmasında dertleşti.Korkudan çok huzur veren bir Tanrının kuluydu o.Ve inandığı onu hiç yalnız bırakmadı.Üç kurşunla yıkılmadığı finali hatırlayın...
Sevginin her oylumda insan kalbini ve vicdanını besleyen ana damar olduğunu öğretti.Sevgisizlerin yapabileceği kötülüklerin sınırsız olduğunu da...Tarih kitaplarında tartışmalı isimler arasında yer alan birçok kişinin, önce insan sonra iktidar olduğunu öğretti.Nefret tohumuyla tarih tarlalarının ekilemeyeceğini de...
İnsanın çalıştıkça gençleştiğini öğretti.Sütçü Ramiz'i oynayan Erdal Özyağcılar her bölümde bir öncekinden daha dinç görünüyordu...
Yetenekleri "birinin sevgilisi", "ötekinin yakını" diye kategorize etme öngörüsüzlüğünün saçma olduğunu öğretti.Berrek Tüzünataç oyunculuğuyla artık Okan Bayülgen'in eski sevgilisi olmayacaktır mesela...
Öğrettiklerini çoğaltabiliriz.Öğreten dizi olmanın tüm dezavantajlarını nasıl bir avantaja çevrildiğinin göstergesi de samimiyetiydi dizinin.İzleyiciyle kurduğunuz samimi bağ sizi vazgeçilmezler arasına sokar böyle...Ve son olarak özleyeceğimizi düşünüyorum Elveda Rumeli'yi.O kaaa özleyeceğimizi, uzun süre sonra bir diziyi özlemeyi de öğreniyoruz çünkü...
Mesut Yar
04.06.2008 tarihli Posta gazetesi
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Recchie 5/6/2008, 09:18
--------------------------------------------------------------------------------
Elveda Rumeli sezona dans ve eğlence ile veda etti
atv'nin en çok izlenen dizilerinden 'Elveda Rumeli' önceki akşam Kuruçeşme Divan Restaurant'ta gerçekleşen davetle sezona ara verdi. Oyuncular bir yılın yorgunluğunu göbek atıp, halay çekerek atarken, gece boyunca Rumeli türküleri seslendirildi. Başrol oyuncusu Erdal Özyağcılar'ın danslarıyla damgasını vurduğu eğlencede atv yöneticileri de oyuncuları yalnız bırakmadı.
İz bırakan bir dizi
Dizinin uygulayacı yapımcısı Adam Film'den Serdar Akar, Tarkan Karlıdağ ve senarist Alican Yaraş'ın yanı sıra atv Genel Müdürü Fatih Edipoğlu'nun da katıldığı gecede Edipoğlu, "Elveda Rumeli' iz bırakan bir dizi oldu. Balkanlar'da neler olduğunu bu dizi çok güzel bir üslupla anlatıyor" dedi.
Herkesin neşesi yerinde
Oyuncuların tam kadro katıldığı veda gecesinde önce dizinin sezon finali izlendi arkasından da oyuncular Rumeli türküleri eşliğinde halay çekti.
Kaynak:Sabah/Günaydın
__________________
Elveda Rumeli sezona dans ve eğlence ile veda etti
atv'nin en çok izlenen dizilerinden 'Elveda Rumeli' önceki akşam Kuruçeşme Divan Restaurant'ta gerçekleşen davetle sezona ara verdi. Oyuncular bir yılın yorgunluğunu göbek atıp, halay çekerek atarken, gece boyunca Rumeli türküleri seslendirildi. Başrol oyuncusu Erdal Özyağcılar'ın danslarıyla damgasını vurduğu eğlencede atv yöneticileri de oyuncuları yalnız bırakmadı.
İz bırakan bir dizi
Dizinin uygulayacı yapımcısı Adam Film'den Serdar Akar, Tarkan Karlıdağ ve senarist Alican Yaraş'ın yanı sıra atv Genel Müdürü Fatih Edipoğlu'nun da katıldığı gecede Edipoğlu, "Elveda Rumeli' iz bırakan bir dizi oldu. Balkanlar'da neler olduğunu bu dizi çok güzel bir üslupla anlatıyor" dedi.
Herkesin neşesi yerinde
Oyuncuların tam kadro katıldığı veda gecesinde önce dizinin sezon finali izlendi arkasından da oyuncular Rumeli türküleri eşliğinde halay çekti.
Kaynak:Sabah/Günaydın
__________________
Recchie- Admin
- Mesaj Sayısı : 127
Yaş : 53
Kayıt tarihi : 14/05/08 -
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 10/8/2008, 12:30
Tamamen dizi ile alakalı değil ama yine de ufak temaslar var. O yüzden yazıyı ekledim. Ayrıca tarihsel açıdan da güzel bir yazı.
Mustafa Kemal Paşa Ve "Bekirağa Bölüğü"...
Mustafa Kemal Paşa Ve "Bekirağa Bölüğü"... Mustafa Kemal Paşa, Damat Ferit'in Tutuklattırdığı Ziya Gökalp, Tevfik Rüştü Ve Yunus Nadi...
"Elveda Rumeli" dizisi oralar bizim vatan topraklarımızdan iken oralardaki Türkleri'in yaşadıkları trajedeyi anlatıyor. Birinci Dünya Savaşı öncesinde elimizden çıkmaya başlayan Vatan toprakları. "...Elveda Rumeli..." O dizisinin jenerik müziğini dinlerken insanın içinin yanmaması mümkün mü? Zamanın emperyalizminin Balkanlar'daki yeni harita çizmeleri siyaseti ile başlayan Türk katliamları. Saray'ın talihsiz, akılsız siyasteleri ve sonunda Elveda Rumeli...
TIBBİYELİ MUSTAFA...
O dizideki, Tıbbiyeli Mustafa, Manastır'da "Türk dünyasını savunmaya hazırlananlarca" gönderilmiştir. Çok Tıbbiyeli Mustafalar vardı, benim ailemden de Askeri Tıbbiye'de okuyanlardan bazıları Tıbbiyeli Mustafa gibi oralara gönderilmişler... Onların hayatlarını dinlemişimdir. Oradaki "Vatansever Kaymakam" ile Sütçü Ramis'in çocukları... Hele hele o mavzerle attığını vuran Sütçü'nün kızı... Hepsi ayrı destansı yaşamlar... Türk Yunan Harbi çıkınca Manastır Askeri İdadisi'nde okumaya başlayan Mustafa Kemal'in gönüllü yazılmak istemesi... O dizi bizim o zaman dilimindeki hayatımız...
SÜTÇÜ VE VATAN...
Türk Yunan harbi çıkmıştır. Dizide Sütçü Ramis'in damadı "intikam için" gönüllü yazılmak istediğini söyler. Sütçü, o gün görmüş Türk insanı "...Lazım ise Vatan için harbertmek harbederiz... Lakin intikam için harb olmaz..." derken Türk'ün bir büyük anlayışını ortaya koymaktadır. Bizim yakın tarihimizdeki bütün savaşlarımız "...Vatan sevdasındadır..." Vatan topraklarımız işgal edilince, milletimiz katledilmeye başlayınca cephelere koşmuş bir milletimizdir. Alnımız açık başımız diktir.
ELVEDA RUMELİ...
"Elveda Rumeli" sonrasındaki yıllarda Anadolu'ya da veda etmemizi zamanın emperyalizmi istemişti... Birinci Dünya Savaşı sonunda işgalleri ve o işgal zamanındaki katliamları yaşadık... Çilekeş bir millet... Lakin başı dik ve de inatçı ve de Vatansever millet... Ama, işbirlikçilerin ihanetleri" de yüreğimizdeki acılar. İşbirlikçi her zaman rezildir. Elveda Rumeli dizisinde bir paşanın oğlu vardır. Ahlak düşkünü... Ve lakin Tıbbiyeli Mustafaların elinden kurtulamamıştır sonunda... Ben öylesine yaşananları da yaşayanlardan dinlemişimdir...
MUSTAFA KEMAL VE BEKİRAĞA...
Mondros Mütarekesi Teslimiyet Anlaşması. 30 Ekim 1918... İşbirlikçi Sadrazam Damat Ferit iktidarı zamanıdır. İttihat ve Terakki'nin bütün ileri gelenleri, vatansever yazarlar hepsi tutuklanmış ve Bekirağa bölüğüne kapatılmışlardı. Çünkü, İngilizler de öyle istemişlerdi. Onlarla beraber öteki işgal devletleri... Düvel-i Muazzama Komiserleri... Mustafa Kemal Paşa Toroslar eteklerindeki karargahının dağıtılmasının ardından 13 Kasım 1918 günü İstanbul'a geldi. Ve bir süre sonra Bekirağa Bölüğü'ndeki mahkumları ziyaret etmeye başladı...
VE O GÜN...
Yakın tarih belgesel araştırmalarımı yaparken, Bekirağa Bölüğü Komutan Yardımcısı Yüzbaşı Şadi Bey'i bulmuş günlerce konuşmuştum. Bana o anlatmıştı. Mustafa Kemal Paşa'nın Bekirağa bölüğü'nü ziyaret günlerinden birisidir. İttihat Ve Terakki'nin Katib-i Umumiyeliği'ne kadar yükselmiş olan Mithat Şükrü Bey ile konuşmakta. Mithat Şükrü şöyle der: "...Bizi yalnız bırakmayacağınızdan emindik. bugün, yarın diye bekliyorduk. Bu acılı durum içinde bize büyük kuvvet verdiniz. Kendi Vatan'ımızda işgalcilerin bizi düşürdükleri hal budur. Bu durumdan kimler müftehir (övünmek) olabileceklerdir. Bilemiyorum..."
"ÇEKİLEN IZDIRAPLAR"...
Mustafa Kemal Paşa, Anadolu'ya geçmek için hazırlanmakta. Mithat Şükrü Bey'e şu cevabı verir: "...Sizleri yalnız bırakmam düşünülemez Mithat Bey... İçine düşülen durum için sizinle aynı düşünceleri paylaşıyorum. Yalnız Bunun geçici olduğunu biliniz. Bu çekilen ızdırapların bir gün geride kaldığını hep beraber yaşayacağız..." Mustafa Kemal Paşa dediğini yapmıştır. İttihat ve Terakki'nin Katib-i Umumiliği'ne (Etkin Genel Sekreterlik) kadar yükselmiş olan Mithat Şükrü Bey, Cumhuriyet sonrası milletvekiliğine seçtirilmişti...
VE DAYI MAKSUT...
Mustafa Kemal Paşa Bekirağa Bölüğü ziyaretini bitirmişti. Çıktı. Yanında yaveri de vardı. İki atlı bir faytona bindiler... Faytoncu cephelerde vuruşmuştu. Tanıdı Mustafa Kemal Paşa'yı. Yaver bir ara arkaya baktı. İnzibat Komutanı Yüzbaşı Dayı Mahsut uzaktan uzağa onları izlemekteydi... Mustafa Kemal Paşa böyle koruma işlerine kızardı. Cumhurbaşkanlığı zamanında da hiçbirşeye aldırmadan milletin arasına muhafızsız girmiş dolaşmıştır. Yaver Mustafa Kemal Paşa'ya "...Bizim Dayı Mahsut uzaktan bizi takiptedir..." dedi. Dayı Maksut, Mustafa Kemal Paşa'nın yaverine usulünce haber salmıştı.
BİR ÇEMBER...
Dayı Maksut, İngilizler'in ve Damat Feritçilerin, Mustafa Kemal Paşa'nın aleyhinde konuştuklarını, Zeynelabidin Hocaefendi'nin de sağda solda kepaze konuşmalarını duymuştu. Onun için de Mustafa Kemal Paşa'ya karşı bir hareketi önlemek için hem kendisi Mustafa Kemal Paşa'yı izliyor hem de adamlarına Mustafa Kemal Paşa'nın etrafında geçilmez bir tedbir aldırmıştı. Ama, Mustafa Kemal Paşa bunu bilmiyordu. Çünkü böylesine korunmaları hiç benimsememiştir.
BEKİRAĞA SOHBETLERİ...
İşbirlikçi Sadrazam Damat Ferit'in İngiliz'lerin isteği ile tevkif ettirdiklerinin arasında Tevfik Rüştü Bey de vardı. Bir gece yine tevkif edilenler arasında bulunan, Hüseyin Cahit, Ziya Bey (Gökalp), Tevfik Rüştü, Birinci Ordu Komutanlarından Mahmut Kamil Paşa sohbet ediyorlardı. Mustafa Kemal Paşa Bekirağa Bölüğü'ne gittiğinde Komutan Albay Ali Bey'e "...Arkadaşlarımızı bulundukları yerde görmek istiyorum..." demiş ve koğuşa doğru yürümüştü. Sohbet içindekiler Mustafa Kemal Paşa'yı görünce yerlerinden kalkıp bir ümide koşar gibi yürüdüler.
"BUNDAN EMİNDİK"...
Zamanın önde gelen bu isimleri İttihat ve Terakki mensubu oldukları için tevfik edilmişlerdi. Suçlanmaktadırlar. Tevfik Rüştü Bey, Cumhuriyet kabinelerinde Dışişleri Bakanlığı da yapmıştır. Hepsi birden "Mustafa Kemal Paşa'ya soran gözlerle" bakmaktaydılar. Yüzbaşı Şadi Bey kahveleri söylemişti. Mustafa Kemal Paşa'ya "...Bizi yalnız bırakmayacağınızdan emindik..." diyen eski arkadaşları ile Mustafa Kemal Paşa arasındaki sohbet bu defa da geç saatlere kadar sürdü. Gazeteci Yunus Nadi Bey'de sohbete katılmıştı.
"BİR ŞEY YAPACAK"...
Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra tutuklular kendi aralarında konuşuyorlardı. Yüzbaşı Şadi Bey'e güvendiklerinden O'nun da konuşmaları dinlemesine birşey demediler. Çünkü Yüzbaşı Şadi deneylerden geçmiş, iyi imtihan vermişti. Tutuklulardan Yunus Nadi ile Mithat Şükrü "...Bize öyle geliyor ki, Mustafa Kemal Paşa durmayacaktır. Buna karakteri müsait değildir. Zaten Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'ya gönderdiği şifrede de bu müzakere şartlarını kabul etmiyorum, kendi karakterime uyanı yapacağım demiş..." diye durumu anlatmıştı. Hepsi birden bunda hemfikir olmuşlardı.
"HESAP SORARIM"...
Mustafa Kemal Paşa' gitmeden önce Albay Ali Bey'e şunları söyleyecekti: "...Çanakkale'de benim komutam altındaydınız. Buradakiler bizim arkadaşlarımızdır. İsteklerini yerine getirmek icab eder. Eğer burada onlara bir kötülük gelir ise bunun hesabını zamanı gelince sorarım. Sizden bir fenalık beklenmez. Siz de bu arkadaşlara saygı duyanlardansınız. Etrafa dikkat ediniz..." Mustafa Kemal Paşa Bekirağa bölüğünden ayrıldıktan sonra, Damat Ferit de İngilizler de hop oturup hop kalkmışlardı. Ama yapabilecekleri birşey yoktu.
İşte size tarihten bir kesit... İyi pazarlar dostlarım...
Taylan Sorgun / Ortadoğu Gazetesi
Mustafa Kemal Paşa Ve "Bekirağa Bölüğü"...
Mustafa Kemal Paşa Ve "Bekirağa Bölüğü"... Mustafa Kemal Paşa, Damat Ferit'in Tutuklattırdığı Ziya Gökalp, Tevfik Rüştü Ve Yunus Nadi...
"Elveda Rumeli" dizisi oralar bizim vatan topraklarımızdan iken oralardaki Türkleri'in yaşadıkları trajedeyi anlatıyor. Birinci Dünya Savaşı öncesinde elimizden çıkmaya başlayan Vatan toprakları. "...Elveda Rumeli..." O dizisinin jenerik müziğini dinlerken insanın içinin yanmaması mümkün mü? Zamanın emperyalizminin Balkanlar'daki yeni harita çizmeleri siyaseti ile başlayan Türk katliamları. Saray'ın talihsiz, akılsız siyasteleri ve sonunda Elveda Rumeli...
TIBBİYELİ MUSTAFA...
O dizideki, Tıbbiyeli Mustafa, Manastır'da "Türk dünyasını savunmaya hazırlananlarca" gönderilmiştir. Çok Tıbbiyeli Mustafalar vardı, benim ailemden de Askeri Tıbbiye'de okuyanlardan bazıları Tıbbiyeli Mustafa gibi oralara gönderilmişler... Onların hayatlarını dinlemişimdir. Oradaki "Vatansever Kaymakam" ile Sütçü Ramis'in çocukları... Hele hele o mavzerle attığını vuran Sütçü'nün kızı... Hepsi ayrı destansı yaşamlar... Türk Yunan Harbi çıkınca Manastır Askeri İdadisi'nde okumaya başlayan Mustafa Kemal'in gönüllü yazılmak istemesi... O dizi bizim o zaman dilimindeki hayatımız...
SÜTÇÜ VE VATAN...
Türk Yunan harbi çıkmıştır. Dizide Sütçü Ramis'in damadı "intikam için" gönüllü yazılmak istediğini söyler. Sütçü, o gün görmüş Türk insanı "...Lazım ise Vatan için harbertmek harbederiz... Lakin intikam için harb olmaz..." derken Türk'ün bir büyük anlayışını ortaya koymaktadır. Bizim yakın tarihimizdeki bütün savaşlarımız "...Vatan sevdasındadır..." Vatan topraklarımız işgal edilince, milletimiz katledilmeye başlayınca cephelere koşmuş bir milletimizdir. Alnımız açık başımız diktir.
ELVEDA RUMELİ...
"Elveda Rumeli" sonrasındaki yıllarda Anadolu'ya da veda etmemizi zamanın emperyalizmi istemişti... Birinci Dünya Savaşı sonunda işgalleri ve o işgal zamanındaki katliamları yaşadık... Çilekeş bir millet... Lakin başı dik ve de inatçı ve de Vatansever millet... Ama, işbirlikçilerin ihanetleri" de yüreğimizdeki acılar. İşbirlikçi her zaman rezildir. Elveda Rumeli dizisinde bir paşanın oğlu vardır. Ahlak düşkünü... Ve lakin Tıbbiyeli Mustafaların elinden kurtulamamıştır sonunda... Ben öylesine yaşananları da yaşayanlardan dinlemişimdir...
MUSTAFA KEMAL VE BEKİRAĞA...
Mondros Mütarekesi Teslimiyet Anlaşması. 30 Ekim 1918... İşbirlikçi Sadrazam Damat Ferit iktidarı zamanıdır. İttihat ve Terakki'nin bütün ileri gelenleri, vatansever yazarlar hepsi tutuklanmış ve Bekirağa bölüğüne kapatılmışlardı. Çünkü, İngilizler de öyle istemişlerdi. Onlarla beraber öteki işgal devletleri... Düvel-i Muazzama Komiserleri... Mustafa Kemal Paşa Toroslar eteklerindeki karargahının dağıtılmasının ardından 13 Kasım 1918 günü İstanbul'a geldi. Ve bir süre sonra Bekirağa Bölüğü'ndeki mahkumları ziyaret etmeye başladı...
VE O GÜN...
Yakın tarih belgesel araştırmalarımı yaparken, Bekirağa Bölüğü Komutan Yardımcısı Yüzbaşı Şadi Bey'i bulmuş günlerce konuşmuştum. Bana o anlatmıştı. Mustafa Kemal Paşa'nın Bekirağa bölüğü'nü ziyaret günlerinden birisidir. İttihat Ve Terakki'nin Katib-i Umumiyeliği'ne kadar yükselmiş olan Mithat Şükrü Bey ile konuşmakta. Mithat Şükrü şöyle der: "...Bizi yalnız bırakmayacağınızdan emindik. bugün, yarın diye bekliyorduk. Bu acılı durum içinde bize büyük kuvvet verdiniz. Kendi Vatan'ımızda işgalcilerin bizi düşürdükleri hal budur. Bu durumdan kimler müftehir (övünmek) olabileceklerdir. Bilemiyorum..."
"ÇEKİLEN IZDIRAPLAR"...
Mustafa Kemal Paşa, Anadolu'ya geçmek için hazırlanmakta. Mithat Şükrü Bey'e şu cevabı verir: "...Sizleri yalnız bırakmam düşünülemez Mithat Bey... İçine düşülen durum için sizinle aynı düşünceleri paylaşıyorum. Yalnız Bunun geçici olduğunu biliniz. Bu çekilen ızdırapların bir gün geride kaldığını hep beraber yaşayacağız..." Mustafa Kemal Paşa dediğini yapmıştır. İttihat ve Terakki'nin Katib-i Umumiliği'ne (Etkin Genel Sekreterlik) kadar yükselmiş olan Mithat Şükrü Bey, Cumhuriyet sonrası milletvekiliğine seçtirilmişti...
VE DAYI MAKSUT...
Mustafa Kemal Paşa Bekirağa Bölüğü ziyaretini bitirmişti. Çıktı. Yanında yaveri de vardı. İki atlı bir faytona bindiler... Faytoncu cephelerde vuruşmuştu. Tanıdı Mustafa Kemal Paşa'yı. Yaver bir ara arkaya baktı. İnzibat Komutanı Yüzbaşı Dayı Mahsut uzaktan uzağa onları izlemekteydi... Mustafa Kemal Paşa böyle koruma işlerine kızardı. Cumhurbaşkanlığı zamanında da hiçbirşeye aldırmadan milletin arasına muhafızsız girmiş dolaşmıştır. Yaver Mustafa Kemal Paşa'ya "...Bizim Dayı Mahsut uzaktan bizi takiptedir..." dedi. Dayı Maksut, Mustafa Kemal Paşa'nın yaverine usulünce haber salmıştı.
BİR ÇEMBER...
Dayı Maksut, İngilizler'in ve Damat Feritçilerin, Mustafa Kemal Paşa'nın aleyhinde konuştuklarını, Zeynelabidin Hocaefendi'nin de sağda solda kepaze konuşmalarını duymuştu. Onun için de Mustafa Kemal Paşa'ya karşı bir hareketi önlemek için hem kendisi Mustafa Kemal Paşa'yı izliyor hem de adamlarına Mustafa Kemal Paşa'nın etrafında geçilmez bir tedbir aldırmıştı. Ama, Mustafa Kemal Paşa bunu bilmiyordu. Çünkü böylesine korunmaları hiç benimsememiştir.
BEKİRAĞA SOHBETLERİ...
İşbirlikçi Sadrazam Damat Ferit'in İngiliz'lerin isteği ile tevkif ettirdiklerinin arasında Tevfik Rüştü Bey de vardı. Bir gece yine tevkif edilenler arasında bulunan, Hüseyin Cahit, Ziya Bey (Gökalp), Tevfik Rüştü, Birinci Ordu Komutanlarından Mahmut Kamil Paşa sohbet ediyorlardı. Mustafa Kemal Paşa Bekirağa Bölüğü'ne gittiğinde Komutan Albay Ali Bey'e "...Arkadaşlarımızı bulundukları yerde görmek istiyorum..." demiş ve koğuşa doğru yürümüştü. Sohbet içindekiler Mustafa Kemal Paşa'yı görünce yerlerinden kalkıp bir ümide koşar gibi yürüdüler.
"BUNDAN EMİNDİK"...
Zamanın önde gelen bu isimleri İttihat ve Terakki mensubu oldukları için tevfik edilmişlerdi. Suçlanmaktadırlar. Tevfik Rüştü Bey, Cumhuriyet kabinelerinde Dışişleri Bakanlığı da yapmıştır. Hepsi birden "Mustafa Kemal Paşa'ya soran gözlerle" bakmaktaydılar. Yüzbaşı Şadi Bey kahveleri söylemişti. Mustafa Kemal Paşa'ya "...Bizi yalnız bırakmayacağınızdan emindik..." diyen eski arkadaşları ile Mustafa Kemal Paşa arasındaki sohbet bu defa da geç saatlere kadar sürdü. Gazeteci Yunus Nadi Bey'de sohbete katılmıştı.
"BİR ŞEY YAPACAK"...
Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra tutuklular kendi aralarında konuşuyorlardı. Yüzbaşı Şadi Bey'e güvendiklerinden O'nun da konuşmaları dinlemesine birşey demediler. Çünkü Yüzbaşı Şadi deneylerden geçmiş, iyi imtihan vermişti. Tutuklulardan Yunus Nadi ile Mithat Şükrü "...Bize öyle geliyor ki, Mustafa Kemal Paşa durmayacaktır. Buna karakteri müsait değildir. Zaten Sadrazam Ahmet İzzet Paşa'ya gönderdiği şifrede de bu müzakere şartlarını kabul etmiyorum, kendi karakterime uyanı yapacağım demiş..." diye durumu anlatmıştı. Hepsi birden bunda hemfikir olmuşlardı.
"HESAP SORARIM"...
Mustafa Kemal Paşa' gitmeden önce Albay Ali Bey'e şunları söyleyecekti: "...Çanakkale'de benim komutam altındaydınız. Buradakiler bizim arkadaşlarımızdır. İsteklerini yerine getirmek icab eder. Eğer burada onlara bir kötülük gelir ise bunun hesabını zamanı gelince sorarım. Sizden bir fenalık beklenmez. Siz de bu arkadaşlara saygı duyanlardansınız. Etrafa dikkat ediniz..." Mustafa Kemal Paşa Bekirağa bölüğünden ayrıldıktan sonra, Damat Ferit de İngilizler de hop oturup hop kalkmışlardı. Ama yapabilecekleri birşey yoktu.
İşte size tarihten bir kesit... İyi pazarlar dostlarım...
Taylan Sorgun / Ortadoğu Gazetesi
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Recchie 10/8/2008, 23:25
Emre Sevgili kardeşim
yazıyı okuyunca yerimde duramadım yazmadan da edemedim O Rumelide görev yapan Ne çok Tıbbiyeli var bilen bilir değil mi?
Ailesinde ceddinde büyük büyük dedeleri Tıbbiyeli olup Vatan için şehit düşenler Tıbbiyeli Mustafa ya başka gözle bakar mı dersin
Ha bir de unutmadan söyliyeyim Bekirağa bölüğünden bahsetmiş yazıda Bekirağa deyip geçmeyeceksin orada yanan hürriyet ateşleri ve onların kıvılcımlarıdır bizleri bugünlere taşıyan, Bekirağa bölüğü bir Siyaset Okulu dur Nerden mi biliyorum? Oradan Mezunum da ondan .Evet şaşırma Mezunu olmaktan gurur duyduğum Fakülte'min binası eskiden ne olarak kullanılırdı bilir misin Emre ?
Evvvet doğru tahmin " Bekirağa bölüğü"
yazıyı okuyunca yerimde duramadım yazmadan da edemedim O Rumelide görev yapan Ne çok Tıbbiyeli var bilen bilir değil mi?
Ailesinde ceddinde büyük büyük dedeleri Tıbbiyeli olup Vatan için şehit düşenler Tıbbiyeli Mustafa ya başka gözle bakar mı dersin Ha bir de unutmadan söyliyeyim Bekirağa bölüğünden bahsetmiş yazıda Bekirağa deyip geçmeyeceksin orada yanan hürriyet ateşleri ve onların kıvılcımlarıdır bizleri bugünlere taşıyan, Bekirağa bölüğü bir Siyaset Okulu dur Nerden mi biliyorum? Oradan Mezunum da ondan .Evet şaşırma Mezunu olmaktan gurur duyduğum Fakülte'min binası eskiden ne olarak kullanılırdı bilir misin Emre ?
Evvvet doğru tahmin " Bekirağa bölüğü"
Recchie- Admin
- Mesaj Sayısı : 127
Yaş : 53
Kayıt tarihi : 14/05/08 -
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 11/8/2008, 11:54
Emre Sevgili kardeşim
yazıyı okuyunca yerimde duramadım yazmadan da edemedim O Rumelide görev yapan Ne çok Tıbbiyeli var bilen bilir değil mi? Wink Ailesinde ceddinde büyük büyük dedeleri Tıbbiyeli olup Vatan için şehit düşenler Tıbbiyeli Mustafa ya başka gözle bakar mı dersin Wink
Ne denilebilir ki, tam isabet......
Ha bir de unutmadan söyliyeyim Bekirağa bölüğünden bahsetmiş yazıda Bekirağa deyip geçmeyeceksin orada yanan hürriyet ateşleri ve onların kıvılcımlarıdır bizleri bugünlere taşıyan, Bekirağa bölüğü bir Siyaset Okulu dur Nerden mi biliyorum? Oradan Mezunum da ondan .Evet şaşırma Mezunu olmaktan gurur duyduğum Fakülte'min binası eskiden ne olarak kullanılırdı bilir misin Emre ?
Evvvet doğru tahmin " Bekirağa bölüğü"
Bunu bilmiyordum Abi, senin için ayrı bir önemi var yani oranın. Mülkiye Mektebi'ne ilgi duymuyorum desem yalan olur, mühendislik okumasaydım herhalde ben de Mülkiye okurdum.
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 13/8/2008, 11:41
Elveda Rumeli'de neler olacak?
Atv'nin geçen yıl büyük bir ilgiyle izlenen dizisi Elveda Rumeli'nin yeni bölümleri için Manastır'da hummalı bir çalışma sürüyor. Peki sevilen dizinin yeni bölümlerinde neler olacak? Dizinin tiryakilerini bekleyen sürprizler neler? İşte, en yetkili ağız olan yapımcı Tarkan Karlıdağ'dan aldığım yeni sezon tüyoları: Öncelikle, hanım izleyicileri mutlu edecek haberi vereyim: Nejat İşler'in, dizinin ilerleyen bölümlerinde çok önemli bir karakteri canlandırma ihtimali var. Bu konuda Nejat İşler ile dizinin yapımcıları arasında prensip anlaşmasına varıldı. Ancak Nejat İşler şu anda önceliği bir film çalışmasına verdiği için bu projenin tamamlanması beklenecek ve muhtemelen ünlü oyunca dizinin Kasım ayından sonra yayınlanacak bölümlerinde Elveda Rumeli'nin kadrosuna katılacak. Peki 1 Eylül'de atv ekranlarına dönecek olan dizinin yeni bölümlerinde neler olacak? İşin "sihrini" bozmadan ufak tefek ipuçları vereyim: Geçen yıl izleyenlerini gözyaşına boğan dizi, son bölümlerde giderek kaybettiği o tatlı mizah lezzetini yeniden kazanacak. Ancak bu arada Mustafa ile Vahide'nin ilişkisi daha dramatik bir boyuta ulaşacak. Alex ise Zarife ile geleceğini kurmaya hazırlanırken kendini büyük bir yol ayrımında bulacak. Mustafa'nın kız kardeşinin Pürsıçan'a gelmesi de yeni gelişmelerin yaşanmasına sebep olacak. Dizinin kötü karakteri Dimitri'nin öyküsü ise iyice çatallaşacak ve ortaya insani yönü ağır basan dramatik bir örgü çıkacak. Çarşıya gelen yeni bir rakip tüccar ise neşeli kişiliğinin ardında son derece "provokatif" bir kimliği gizleyecek. Türkler'in topraklarını, bölgenin en önemli ekonomik değeri olan tütün karşılığında ellerinden almaya, onları ekonomik yönden çökertip, göç etmeye zorlayacak. Yani yeni dönemde Balkanlar'daki istikrarsızlığın sadece kaba güç kullanarak değil, uzun vadeli ekonomik planlarla da nasıl adım adım tesis edildiği gözler önüne serilecek. Ayrıca yeni bölümlerde bölgedeki Türkler'in milli hedefler etrafında kilitlenip, kendilerini oradan sürmeye kalkanlara karşı örgütlü bir direnişe geçmelerine de tanık olacağız. Özetle; "Elveda Rumeli", izleyicilerine bu sezon da hem heyecan, hem gözyaşı hem de kahkaha dolu, son derece keyifli bir "tarih dersi" vaat ediyor.
Yüksel Aytuğ
Kaynak: Sabah/Günaydın
Yorumlar buraya.....
https://trumeli.yetkin-forum.com/elveda-rumeli-2sezon-bolum-yorumlary-f21/2sezon-icin-yorumlar-t72.htm
Atv'nin geçen yıl büyük bir ilgiyle izlenen dizisi Elveda Rumeli'nin yeni bölümleri için Manastır'da hummalı bir çalışma sürüyor. Peki sevilen dizinin yeni bölümlerinde neler olacak? Dizinin tiryakilerini bekleyen sürprizler neler? İşte, en yetkili ağız olan yapımcı Tarkan Karlıdağ'dan aldığım yeni sezon tüyoları: Öncelikle, hanım izleyicileri mutlu edecek haberi vereyim: Nejat İşler'in, dizinin ilerleyen bölümlerinde çok önemli bir karakteri canlandırma ihtimali var. Bu konuda Nejat İşler ile dizinin yapımcıları arasında prensip anlaşmasına varıldı. Ancak Nejat İşler şu anda önceliği bir film çalışmasına verdiği için bu projenin tamamlanması beklenecek ve muhtemelen ünlü oyunca dizinin Kasım ayından sonra yayınlanacak bölümlerinde Elveda Rumeli'nin kadrosuna katılacak. Peki 1 Eylül'de atv ekranlarına dönecek olan dizinin yeni bölümlerinde neler olacak? İşin "sihrini" bozmadan ufak tefek ipuçları vereyim: Geçen yıl izleyenlerini gözyaşına boğan dizi, son bölümlerde giderek kaybettiği o tatlı mizah lezzetini yeniden kazanacak. Ancak bu arada Mustafa ile Vahide'nin ilişkisi daha dramatik bir boyuta ulaşacak. Alex ise Zarife ile geleceğini kurmaya hazırlanırken kendini büyük bir yol ayrımında bulacak. Mustafa'nın kız kardeşinin Pürsıçan'a gelmesi de yeni gelişmelerin yaşanmasına sebep olacak. Dizinin kötü karakteri Dimitri'nin öyküsü ise iyice çatallaşacak ve ortaya insani yönü ağır basan dramatik bir örgü çıkacak. Çarşıya gelen yeni bir rakip tüccar ise neşeli kişiliğinin ardında son derece "provokatif" bir kimliği gizleyecek. Türkler'in topraklarını, bölgenin en önemli ekonomik değeri olan tütün karşılığında ellerinden almaya, onları ekonomik yönden çökertip, göç etmeye zorlayacak. Yani yeni dönemde Balkanlar'daki istikrarsızlığın sadece kaba güç kullanarak değil, uzun vadeli ekonomik planlarla da nasıl adım adım tesis edildiği gözler önüne serilecek. Ayrıca yeni bölümlerde bölgedeki Türkler'in milli hedefler etrafında kilitlenip, kendilerini oradan sürmeye kalkanlara karşı örgütlü bir direnişe geçmelerine de tanık olacağız. Özetle; "Elveda Rumeli", izleyicilerine bu sezon da hem heyecan, hem gözyaşı hem de kahkaha dolu, son derece keyifli bir "tarih dersi" vaat ediyor.
Yüksel Aytuğ
Kaynak: Sabah/Günaydın
Yorumlar buraya.....
https://trumeli.yetkin-forum.com/elveda-rumeli-2sezon-bolum-yorumlary-f21/2sezon-icin-yorumlar-t72.htm
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 25/8/2008, 12:44
Barbie 'Elveda Rumeli'de
atv'nin sevilen dizisi 'Elveda Rumeli'nin yeni sezon çekimleri Makedonya'da tam gaz sürüyor. Erdal Özyağcılar, Şebnem Sönmez ve Gülçin Santırcıoğlu gibi isimlerin rol aldığı dizinin oyuncu kadrosuna yeni yayın dönemiyle birlikte sürpriz isimler de eklendi. 'Hayat Bilgisi' dizisindeki Barbie rolüyle adını duyuran İpek Erdem de kadroya dahil oldu.
SÜRPRİZLER BİTMİYOR
Erdem, dizide koca meraklısı saf bir kız olan Nevreste'yi canlandıracak. Geçen yıl konuk oyuncu olarak dizinin kadrosunda yer alan ve Tolgahan Sayışman'ın canlandırdığı Mustafa ile evlenmek isteyen Nevreste, bu yıl Caner Özyurtlu'nun canlandırdığı Namık karakterine aşık olacak! 'Elveda Rumeli'nin sürprizleri sadece bununla da kalmıyor. Tuna Orhan'ın canlandırdığı Terzi Hasan'a da bir rakip geliyor. Nadi Güler, Hıristiyan Terzi Nicola adıyla diziye dahil oluyor.
Kaynak: Günaydın/Sabah 25.08.2008
atv'nin sevilen dizisi 'Elveda Rumeli'nin yeni sezon çekimleri Makedonya'da tam gaz sürüyor. Erdal Özyağcılar, Şebnem Sönmez ve Gülçin Santırcıoğlu gibi isimlerin rol aldığı dizinin oyuncu kadrosuna yeni yayın dönemiyle birlikte sürpriz isimler de eklendi. 'Hayat Bilgisi' dizisindeki Barbie rolüyle adını duyuran İpek Erdem de kadroya dahil oldu.
SÜRPRİZLER BİTMİYOR
Erdem, dizide koca meraklısı saf bir kız olan Nevreste'yi canlandıracak. Geçen yıl konuk oyuncu olarak dizinin kadrosunda yer alan ve Tolgahan Sayışman'ın canlandırdığı Mustafa ile evlenmek isteyen Nevreste, bu yıl Caner Özyurtlu'nun canlandırdığı Namık karakterine aşık olacak! 'Elveda Rumeli'nin sürprizleri sadece bununla da kalmıyor. Tuna Orhan'ın canlandırdığı Terzi Hasan'a da bir rakip geliyor. Nadi Güler, Hıristiyan Terzi Nicola adıyla diziye dahil oluyor.
Kaynak: Günaydın/Sabah 25.08.2008
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Recchie 27/8/2008, 00:15
Evet araştırmalarım doğru sonçları verdi dizimize yeni katılan Nadi Güler benim yıllar önce tanıdığım,İsimsiz Oyuncula amatör tiyatro gurubunun kurucularından ,hatta onların kurduğu gurupta onun ayrılmasından hemen sonra benim onun yerini almamdan sonra rollerini 2 yıl kadar kotarmaya çalıştığım değerli bir tiyatro ve sinema emekçisi umarım dizimize renk katacak ben kendi adıma çok sevindim umarım hayırlı olur,hoş geldin Nadi.......
Recchie- Admin
- Mesaj Sayısı : 127
Yaş : 53
Kayıt tarihi : 14/05/08 -
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 27/8/2008, 09:43
Sütçü Ramiz'e ödül yağıyor
Atv'nin tiryakilik yaratan dizisi 'İsmail Dümbüllü Ödülleri'ni de topladı. 'Elveda Rumeli' En İyi TV Dizisi seçilirken usta oyuncu Erdal Özyağcılar da En İyi Erkek TV Dizi Oyuncusu ödülünü aldı.
20. Uluslararası Katibim Kültür ve Sanat Şenliği etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen 3. İsmail Dümbüllü Ödülleri, görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Gecede İsmail Dümbüllü Özel Ödülü Rüştü Asyalı'ya, Yaşam Boyu Onur Ödülü de Metin Akpınar'a verildi. atv'nin sevilen dizisi 'Elveda Rumeli' ödüllere ambargo koymaya devam ediyor. Yeni sezona da bomba gibi girmeye hazırlanan dizinin usta oyuncusu Erdal Özyağcılar, En İyi Erkek TV Dizi Oyuncusu seçilirken, Elveda Rumeli de En İyi TV Dizisi Ödülü'nü aldı.
Kaynak: http://www.takvim.com.tr/yas108.html
_____________________________________________________________________________________________
İsmail Dümbüllü ödülleri sahiplerini buldu. 'Elveda Rumeli' en iyi dizi, Erdal Özyağcılar ise en iyi dizi oyuncusu ödülü aldı.
Üsküdar Belediyesi'nin, 1973'te ölen Üsküdarlı ortaoyunu sanatçısı İsmail Dümbüllü adına verdiği ödüller, önceki gece Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde yapılan törenle sahiplerini buldu.
Ünlü yapımcı ve sunucu Osmantan Erkır'ın sunuculuğunu yaptığı ödül töreninde İsmail Dümbüllü Özel Ödülü'nü usta tiyatro sanatçısı Rüştü Asyalı alırken, Metin Akpınar Yaşam Boyu Onur Ödülü'ne layık görüldü.
TV kategorisinde ATV'nin sevilen dizi filmi Elveda Rumeli iki ödül birden aldı. "En İyi TV Dizisi" ödülüne layık görülen Elveda Rumeli'de "Sütçü Ramiz" karakteriyle başrolü üstlenen Erdal Özyağcılar ise "En İyi Erkek TV Dizisi Oyuncusu" ödülü aldı.
Özyağcılar törende "Çok güzel bir ödül aldım. Dizi geçen sene çok iyi gitti. Eminim bu sene daha çok izleyiciye ulaşacak. Aramıza yeni arkadaşlar da katılacak. Özellikle yeni sezonun ilk iki bölümü çok güzel oldu. Geçen senenin beklentisini çok iyi karşılayacağımıza inanıyorum" diye konuştu.(İlker GEZİCİ)
Kaynak: Sabah Gazetesi
Atv'nin tiryakilik yaratan dizisi 'İsmail Dümbüllü Ödülleri'ni de topladı. 'Elveda Rumeli' En İyi TV Dizisi seçilirken usta oyuncu Erdal Özyağcılar da En İyi Erkek TV Dizi Oyuncusu ödülünü aldı.
20. Uluslararası Katibim Kültür ve Sanat Şenliği etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen 3. İsmail Dümbüllü Ödülleri, görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Gecede İsmail Dümbüllü Özel Ödülü Rüştü Asyalı'ya, Yaşam Boyu Onur Ödülü de Metin Akpınar'a verildi. atv'nin sevilen dizisi 'Elveda Rumeli' ödüllere ambargo koymaya devam ediyor. Yeni sezona da bomba gibi girmeye hazırlanan dizinin usta oyuncusu Erdal Özyağcılar, En İyi Erkek TV Dizi Oyuncusu seçilirken, Elveda Rumeli de En İyi TV Dizisi Ödülü'nü aldı.
Kaynak: http://www.takvim.com.tr/yas108.html
_____________________________________________________________________________________________
İsmail Dümbüllü ödülleri sahiplerini buldu. 'Elveda Rumeli' en iyi dizi, Erdal Özyağcılar ise en iyi dizi oyuncusu ödülü aldı.
Üsküdar Belediyesi'nin, 1973'te ölen Üsküdarlı ortaoyunu sanatçısı İsmail Dümbüllü adına verdiği ödüller, önceki gece Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde yapılan törenle sahiplerini buldu.
Ünlü yapımcı ve sunucu Osmantan Erkır'ın sunuculuğunu yaptığı ödül töreninde İsmail Dümbüllü Özel Ödülü'nü usta tiyatro sanatçısı Rüştü Asyalı alırken, Metin Akpınar Yaşam Boyu Onur Ödülü'ne layık görüldü.
TV kategorisinde ATV'nin sevilen dizi filmi Elveda Rumeli iki ödül birden aldı. "En İyi TV Dizisi" ödülüne layık görülen Elveda Rumeli'de "Sütçü Ramiz" karakteriyle başrolü üstlenen Erdal Özyağcılar ise "En İyi Erkek TV Dizisi Oyuncusu" ödülü aldı.
Özyağcılar törende "Çok güzel bir ödül aldım. Dizi geçen sene çok iyi gitti. Eminim bu sene daha çok izleyiciye ulaşacak. Aramıza yeni arkadaşlar da katılacak. Özellikle yeni sezonun ilk iki bölümü çok güzel oldu. Geçen senenin beklentisini çok iyi karşılayacağımıza inanıyorum" diye konuştu.(İlker GEZİCİ)
Kaynak: Sabah Gazetesi
En son Emre Cetin tarafından 27/8/2008, 12:35 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 27/8/2008, 09:45
Valla çok sevindim Abi. Daha önce tanıştığın, hatta birlikte çalıştığın birini böyle bir dizide görmek çok güzel olmalı. Bakalım, yeni karakterler geliyor. Nevreste de dönüyormuş, yeni sezon güzel olacağa benziyor.
Yine ödüller alınmış. Daha nice ödüller almaları dileğiyle....
Yine ödüller alınmış. Daha nice ödüller almaları dileğiyle....
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 27/8/2008, 15:21
Sezonun İlk Bölümü Bomba Gibi Geliyor
Atv'deki Elveda Rumeli dizisi geçen sezonun en çok sevilen dizileri arasında yer almıştı. Yeni sezon çekimleri başlayan dizi için oyuncular fazla açıklama yapmaktan kaçınıyorlar. Ancak görünen o ki son bölümde 'Karakalpaklı' kılığına girerek Dimitri ve adamlarının karşısına çıkan Sütçü Ramiz, ölmeyecek.
Yürekleri ağza getiren son sahnenin ardından izleyenler büyük bir merak içinde yeni bölümleri bekliyor. Atv'de yayınlanan Özel Hat programı, dizinin çekimleri için Makedonya'da bulunan ekiple biraraya gelerek oyunculardan bilgi almaya çalıştı.
Yaralı halde sedyede taşınan Özyağcılar'ın görüntülerinden de anlaşılmaktaydı ki Sütçü Ramiz, sürpriz bir şekilde sanıldığının aksine ölmeyip yaralı olarak kurtuluyor. Prova sırasında kaydedilen görüntülerde Sütçü Ramiz, askerler tarafından kaymakamlığın önüne getirilirken Fatma ve diğer ev halkı da meydana doğru koşmaktalar.
Bomba gibi geliyoruz
Özyağcılar, yaptığı açıklamada "Setteki dostluk, özveri hiç bir yerde yok. Tiyatro yapıyormuş gibi çalışıyoruz. Her bölüm bir tiyatro çalışması gibi. birinci bölüm bomba gibi geliyor. Çok güzel sürprizler var" diyerek yeni sezonda da izleyicilerin ekrana kilitleneceğinin sinyalini vermekteydi.
Dizinin henüz yeni dönmeye başlayan fragmanlarında ise Vahide'nin gözyaşları ön plana çıkmakta. Padişah'ın ani bir kararla affettiği İttihat ve Terakkici Mustafa, kızkardeşini de alarak Pürsıçan'a dönüyor. Ancak onlar tam trenden inerken gelişmelerden habersiz olan Yüzbaşı Ahmet Ekrem, Vahide'yi, asılmak üzere olduğunu sandığı nişanlısı Mustafa'ya götürmek için trene bindiriyor. Vahide, Mustafa'yı görecek mi bunu ancak diziyi izleyince anlayacağız...
Oyunculardan tüyolar
Manastırda başlayan yeni sezon çekimlerinde oyuncular adeta ser verip sır vermedi. Dizinin Fatma'sı Şebnem Sönmez bu konuda herhangi bir bilgi sızmasın diye tedbiri elden bırakmayarak çocukları da kamera önünde uyardı ve "Asla en küçük bir tüyo bile veremeyiz" dedi. Ancak, Mustafa'yı oynayan Tolga Sayışman, izleyenlere "Pürsıçan'a geri dönüyor Mustafa. Fakat belli başlı yasaklarla beraber" açıklamasını yaparken, Ahmet Ekrem'i oynayan Mahir İpek ise "Kendimi galiba geri çekicem Vahide'ye karşı. Zor bir süreç olacak. Aşkını kalbine gömecek herhalde, öyle görüyorum" dedi. Terzi Hasan'ı oynayan Tuna Orhan da "Bana bir rakip geliyor. Terzi geliyor çarşıya. Hasan'ı değişik maceralar bekliyor olabilir" tüyosunu vermekle yetindi.
Elveda Rumeli sevenlerinin merakla beklediği bir başka isim ise Nejat İşler. İşler'in diziye kim olarak gireceğini de 1 Eylül Pazartesi akşamı hep beraber izleyeceğiz...
Kaynak: Televizyongazetesi
Atv'deki Elveda Rumeli dizisi geçen sezonun en çok sevilen dizileri arasında yer almıştı. Yeni sezon çekimleri başlayan dizi için oyuncular fazla açıklama yapmaktan kaçınıyorlar. Ancak görünen o ki son bölümde 'Karakalpaklı' kılığına girerek Dimitri ve adamlarının karşısına çıkan Sütçü Ramiz, ölmeyecek.
Yürekleri ağza getiren son sahnenin ardından izleyenler büyük bir merak içinde yeni bölümleri bekliyor. Atv'de yayınlanan Özel Hat programı, dizinin çekimleri için Makedonya'da bulunan ekiple biraraya gelerek oyunculardan bilgi almaya çalıştı.
Yaralı halde sedyede taşınan Özyağcılar'ın görüntülerinden de anlaşılmaktaydı ki Sütçü Ramiz, sürpriz bir şekilde sanıldığının aksine ölmeyip yaralı olarak kurtuluyor. Prova sırasında kaydedilen görüntülerde Sütçü Ramiz, askerler tarafından kaymakamlığın önüne getirilirken Fatma ve diğer ev halkı da meydana doğru koşmaktalar.
Bomba gibi geliyoruz
Özyağcılar, yaptığı açıklamada "Setteki dostluk, özveri hiç bir yerde yok. Tiyatro yapıyormuş gibi çalışıyoruz. Her bölüm bir tiyatro çalışması gibi. birinci bölüm bomba gibi geliyor. Çok güzel sürprizler var" diyerek yeni sezonda da izleyicilerin ekrana kilitleneceğinin sinyalini vermekteydi.
Dizinin henüz yeni dönmeye başlayan fragmanlarında ise Vahide'nin gözyaşları ön plana çıkmakta. Padişah'ın ani bir kararla affettiği İttihat ve Terakkici Mustafa, kızkardeşini de alarak Pürsıçan'a dönüyor. Ancak onlar tam trenden inerken gelişmelerden habersiz olan Yüzbaşı Ahmet Ekrem, Vahide'yi, asılmak üzere olduğunu sandığı nişanlısı Mustafa'ya götürmek için trene bindiriyor. Vahide, Mustafa'yı görecek mi bunu ancak diziyi izleyince anlayacağız...
Oyunculardan tüyolar
Manastırda başlayan yeni sezon çekimlerinde oyuncular adeta ser verip sır vermedi. Dizinin Fatma'sı Şebnem Sönmez bu konuda herhangi bir bilgi sızmasın diye tedbiri elden bırakmayarak çocukları da kamera önünde uyardı ve "Asla en küçük bir tüyo bile veremeyiz" dedi. Ancak, Mustafa'yı oynayan Tolga Sayışman, izleyenlere "Pürsıçan'a geri dönüyor Mustafa. Fakat belli başlı yasaklarla beraber" açıklamasını yaparken, Ahmet Ekrem'i oynayan Mahir İpek ise "Kendimi galiba geri çekicem Vahide'ye karşı. Zor bir süreç olacak. Aşkını kalbine gömecek herhalde, öyle görüyorum" dedi. Terzi Hasan'ı oynayan Tuna Orhan da "Bana bir rakip geliyor. Terzi geliyor çarşıya. Hasan'ı değişik maceralar bekliyor olabilir" tüyosunu vermekle yetindi.
Elveda Rumeli sevenlerinin merakla beklediği bir başka isim ise Nejat İşler. İşler'in diziye kim olarak gireceğini de 1 Eylül Pazartesi akşamı hep beraber izleyeceğiz...
Kaynak: Televizyongazetesi
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 15/9/2008, 10:39
Yüzbaşı Ahmet Ekrem ******'ün öğretmeniydi
'Elveda Rumeli' dizisinde Yüzbaşı Ahmet Ekrem karakterini canlandıran başarılı oyuncu Mahir İpek: Ahmet Ekrem geçmişte yaşamış bir karakter... Gerçekten de Manastır Askeri İdadisi'nde Mustafa Kemal'in öğretmenliğini yapmış..
Elveda Rumeli'de canlandırdığı Yüzbaşı Ahmet Ekrem karakteriyle herkesin beğenisini kazanan Mahir İpek, dizinin uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek bir proje olduğunu söylüyor. Canlandırdığı Osmanlı Subayı'nın geçmişte gerçekten yaşadığını belirten başarılı oyuncu "Yüzbaşı Ahmet Ekrem dönemin ittihatçı askerlerindendi. Gerçekten de Manastır Askeri İdadisi'nde ******'ün öğretmenliğini yaptı" diyor.
* Yeni sezon başladı. Heyecan var mı?
Aslında böyle iki ay ara verince heyecandan çok bende mesleki açıdan bir özlem oluşuyor. Hele hele böylesine ses getirip bu kadar büyük kitlelere ulaşabiliyorsak, çok güzel bir heyecan ve şevk oluşuyor içimde. Aslında hepimiz geçen senekinden daha heyecanlıyız. Yaptığımız işin geçen yıl etkilerinin ne olduğunu görünce bu sene daha farklı bir heyecanla geldik. İşi aynı seviyede devam ettirip aynı başarıyı yakalamak için daha sıkı çalışmamız gerekiyor. Seyirciyi o anlamda hayal kırıklığına uğratmamak lazım.
ÇOK ÖZEL BİR PROJE
* Elveda Rumeli'nin diğer projelerden farkı ne sizin için?
Bu projenin Türkiye'de çok önemli bir rolü var. Bu dizi bir şeyleri hatırlattı. Aslında çok fazla hafızası olan bir toplum değiliz. Bu dizi sayesinde Balkan göçmenleri, yıllar önce bu topraklardan geldiklerini anımsadılar. Daha dün bir çift sarılıp öptü beni. Elli yıl önce Türkiye'ye gelmişler ve bu dizi onları elli yıl önce ayrıldıkları bu topraklara getirmiş. Yaşadıkları, doğdukları eve gitmişler. Hayatım boyunca 'Elveda Rumeli'nin özel bir yeri olacak. Burada sadece dizi çekmiyoruz, bir şeyler hatırlatıyoruz. Bu yüzden Tarkan Karlıdağ'a ve Serdar Akar'a çok teşekkür ediyorum.
AŞK HER DÖNEMDE AYNI
* Elveda Rumeli sizin ilk dönem işiniz miydi? Bir hazırlık dönemi geçirdiniz mi?
Evet, ilk dönem işim. Çağan Irmak ile 'Ulak' filminde çalıştım. Ama belirsiz zaman, belirsiz dönemi anlattığı için o farklı bir çalışmaydı. Canlandırdığım Yüzbaşı Ahmet Ekrem yaşamış bir karakter. Gerçekten de Manastır Askeri İdadisi'nde ******'ün öğretmeniymiş. İşin kurmaca tarafında Vahide'ye aşık olarak yazıldı. Manastır Askeri İdadisi de çok önemli bir yer. Ülkenin kaderini değiştiren, Osmanlı İmparatorluğu'ndan sonra cumhuriyeti kuran takım buradan geçiyor. Biraz işin o tarafına baktım açıkçası.
* Dönem dizisinde oynamak nasıl bir şey?
Açıkçası günümüzde geçen dramatik yapıyla arasında çok fark yok. Döneme uygun, günümüzde kullanılan tavırları kullanamıyorsunuz. Ama sonuçta duygular değişmiyor. 1800'lü yıllarda da, 1200'lü yıllarda da aşk aynı aşk. Sadece duruşunuzla, jest ve mimiklerde döneme dair tutarlılık yaşamaya çalışıyorsunuz. Ama elbette ki o dönemle ilgili bilgi sahibi olmanız gerekli...
Karımı ve oğlumu özlüyorum
* Makedonya'da neler yapıyosunuz?
Geçen sene ocak ayında ekibe dahil oldum. İki ay ciddi anlamda adaptasyonla geçti. Makedonya'yı ve o kültürü tanımaya çalıştım. Önümüzde en az bir yıl daha olduğunu anlayınca bir ev tuttum.
* Aslında ülke dışında yapılan işlerin avantajları da var değil mi?
Her zaman değil. Bazen dezavantajları da olabilir. Sonuçta gurbettesin. Biz bunu avantaja çevirdik. Herkesin burada kendisine ev kurması motivasyonu ciddi anlamda arttırdı. Eninde sonunda vatanımıza geri döneceğiz. Ama kimse 'Ben ne zaman gideceğim?' duygusunda değil.
* Burada olmanın en büyük zorluğu ne sizin için?
Bir tek zorluğu var; o da karım ve çocuğumdan ayrı olmak... Sadece onları göremediğim için zorluk yaşıyorum. Oğlum daha beş yaşında. En güzel döneminde burada olmam özlem yaratıyor. Her İstanbul'a gittiğimde arayı kapatıyorum.
İzleyici aşkı yüzünden Ahmet Ekrem'e kızdı
* Yüzbaşı Ahmet Ekrem'i biraz anlatır mısınız? Nasıl bir karakter?
Ahmet Ekrem çok pozitif bir karakter. Var olan çürümüş düzene karşı olan bir subay. Bu yönden de diziye girdiğim andan itibaren izleyici karakteri benimsedi. Ama Vahide'ye olan aşkı biraz kızdırdı onları. Bunu anlayabiliyorum. Mustafa ile Vahide'nin aşklarının içine bu kadar pozitif bir adamın dahil olması durumu seyircide Ahmet Ekrem'e karşı defans yarattı. Ama sonuçta Mustafa'yla ilişkisini bilmeden aşık olmuştu. Bir kere gönlüne düştüğü zaman çıkması da kolay olmuyor. Sonra Mustafa'nın öldüğünü öğrendiği zaman kızı koruma iç güdüsü ile yakınlaşıyor. Ama bu sezon seyirci Ahmet'in ne kadar doğru bir hareket yaptığını anlayacak.
Değişik sakal-bıyık biçimleri deniyorum
* Aileniz bıyığınıza alışabildi mi?
Televizyonda ilk işim olan 'Kınalı Kar'da benden bıyık istediler. Sonra da bıyık bende kaldı. Bir de ben yüzümle oynamayı seviyorum. Çalışmadığım dönemlerde değişik sakal ve bıyık biçimleri deniyorum. Oğlum bile alışkın buna.
* Tiyatro oyunları devam edecek mi?
Çok uzun zaman 'Aziznane'yi oynadık. Yaklaşık sekiz yıl kadar. Sonra Elveda Rumeli'ye katıldım. Burada iken tiyatro yapma gibi bir durum olamaz. Şimdilik tiyatroyu dinlendirmeye aldık.
* Sinema filmi var mı?
Anlaştığımız bir film vardı ama 'Elveda Rumeli' ile aynı döneme denk geldiği için olmadı. Çok güzel bir sinema projesiydi. İnşallah ileride çekeceğiz.
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/gny/haber,29256BD696864D948977A9723116E223.html
'Elveda Rumeli' dizisinde Yüzbaşı Ahmet Ekrem karakterini canlandıran başarılı oyuncu Mahir İpek: Ahmet Ekrem geçmişte yaşamış bir karakter... Gerçekten de Manastır Askeri İdadisi'nde Mustafa Kemal'in öğretmenliğini yapmış..
Elveda Rumeli'de canlandırdığı Yüzbaşı Ahmet Ekrem karakteriyle herkesin beğenisini kazanan Mahir İpek, dizinin uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek bir proje olduğunu söylüyor. Canlandırdığı Osmanlı Subayı'nın geçmişte gerçekten yaşadığını belirten başarılı oyuncu "Yüzbaşı Ahmet Ekrem dönemin ittihatçı askerlerindendi. Gerçekten de Manastır Askeri İdadisi'nde ******'ün öğretmenliğini yaptı" diyor.
* Yeni sezon başladı. Heyecan var mı?
Aslında böyle iki ay ara verince heyecandan çok bende mesleki açıdan bir özlem oluşuyor. Hele hele böylesine ses getirip bu kadar büyük kitlelere ulaşabiliyorsak, çok güzel bir heyecan ve şevk oluşuyor içimde. Aslında hepimiz geçen senekinden daha heyecanlıyız. Yaptığımız işin geçen yıl etkilerinin ne olduğunu görünce bu sene daha farklı bir heyecanla geldik. İşi aynı seviyede devam ettirip aynı başarıyı yakalamak için daha sıkı çalışmamız gerekiyor. Seyirciyi o anlamda hayal kırıklığına uğratmamak lazım.
ÇOK ÖZEL BİR PROJE
* Elveda Rumeli'nin diğer projelerden farkı ne sizin için?
Bu projenin Türkiye'de çok önemli bir rolü var. Bu dizi bir şeyleri hatırlattı. Aslında çok fazla hafızası olan bir toplum değiliz. Bu dizi sayesinde Balkan göçmenleri, yıllar önce bu topraklardan geldiklerini anımsadılar. Daha dün bir çift sarılıp öptü beni. Elli yıl önce Türkiye'ye gelmişler ve bu dizi onları elli yıl önce ayrıldıkları bu topraklara getirmiş. Yaşadıkları, doğdukları eve gitmişler. Hayatım boyunca 'Elveda Rumeli'nin özel bir yeri olacak. Burada sadece dizi çekmiyoruz, bir şeyler hatırlatıyoruz. Bu yüzden Tarkan Karlıdağ'a ve Serdar Akar'a çok teşekkür ediyorum.
AŞK HER DÖNEMDE AYNI
* Elveda Rumeli sizin ilk dönem işiniz miydi? Bir hazırlık dönemi geçirdiniz mi?
Evet, ilk dönem işim. Çağan Irmak ile 'Ulak' filminde çalıştım. Ama belirsiz zaman, belirsiz dönemi anlattığı için o farklı bir çalışmaydı. Canlandırdığım Yüzbaşı Ahmet Ekrem yaşamış bir karakter. Gerçekten de Manastır Askeri İdadisi'nde ******'ün öğretmeniymiş. İşin kurmaca tarafında Vahide'ye aşık olarak yazıldı. Manastır Askeri İdadisi de çok önemli bir yer. Ülkenin kaderini değiştiren, Osmanlı İmparatorluğu'ndan sonra cumhuriyeti kuran takım buradan geçiyor. Biraz işin o tarafına baktım açıkçası.
* Dönem dizisinde oynamak nasıl bir şey?
Açıkçası günümüzde geçen dramatik yapıyla arasında çok fark yok. Döneme uygun, günümüzde kullanılan tavırları kullanamıyorsunuz. Ama sonuçta duygular değişmiyor. 1800'lü yıllarda da, 1200'lü yıllarda da aşk aynı aşk. Sadece duruşunuzla, jest ve mimiklerde döneme dair tutarlılık yaşamaya çalışıyorsunuz. Ama elbette ki o dönemle ilgili bilgi sahibi olmanız gerekli...
Karımı ve oğlumu özlüyorum
* Makedonya'da neler yapıyosunuz?
Geçen sene ocak ayında ekibe dahil oldum. İki ay ciddi anlamda adaptasyonla geçti. Makedonya'yı ve o kültürü tanımaya çalıştım. Önümüzde en az bir yıl daha olduğunu anlayınca bir ev tuttum.
* Aslında ülke dışında yapılan işlerin avantajları da var değil mi?
Her zaman değil. Bazen dezavantajları da olabilir. Sonuçta gurbettesin. Biz bunu avantaja çevirdik. Herkesin burada kendisine ev kurması motivasyonu ciddi anlamda arttırdı. Eninde sonunda vatanımıza geri döneceğiz. Ama kimse 'Ben ne zaman gideceğim?' duygusunda değil.
* Burada olmanın en büyük zorluğu ne sizin için?
Bir tek zorluğu var; o da karım ve çocuğumdan ayrı olmak... Sadece onları göremediğim için zorluk yaşıyorum. Oğlum daha beş yaşında. En güzel döneminde burada olmam özlem yaratıyor. Her İstanbul'a gittiğimde arayı kapatıyorum.
İzleyici aşkı yüzünden Ahmet Ekrem'e kızdı
* Yüzbaşı Ahmet Ekrem'i biraz anlatır mısınız? Nasıl bir karakter?
Ahmet Ekrem çok pozitif bir karakter. Var olan çürümüş düzene karşı olan bir subay. Bu yönden de diziye girdiğim andan itibaren izleyici karakteri benimsedi. Ama Vahide'ye olan aşkı biraz kızdırdı onları. Bunu anlayabiliyorum. Mustafa ile Vahide'nin aşklarının içine bu kadar pozitif bir adamın dahil olması durumu seyircide Ahmet Ekrem'e karşı defans yarattı. Ama sonuçta Mustafa'yla ilişkisini bilmeden aşık olmuştu. Bir kere gönlüne düştüğü zaman çıkması da kolay olmuyor. Sonra Mustafa'nın öldüğünü öğrendiği zaman kızı koruma iç güdüsü ile yakınlaşıyor. Ama bu sezon seyirci Ahmet'in ne kadar doğru bir hareket yaptığını anlayacak.
Değişik sakal-bıyık biçimleri deniyorum
* Aileniz bıyığınıza alışabildi mi?
Televizyonda ilk işim olan 'Kınalı Kar'da benden bıyık istediler. Sonra da bıyık bende kaldı. Bir de ben yüzümle oynamayı seviyorum. Çalışmadığım dönemlerde değişik sakal ve bıyık biçimleri deniyorum. Oğlum bile alışkın buna.
* Tiyatro oyunları devam edecek mi?
Çok uzun zaman 'Aziznane'yi oynadık. Yaklaşık sekiz yıl kadar. Sonra Elveda Rumeli'ye katıldım. Burada iken tiyatro yapma gibi bir durum olamaz. Şimdilik tiyatroyu dinlendirmeye aldık.
* Sinema filmi var mı?
Anlaştığımız bir film vardı ama 'Elveda Rumeli' ile aynı döneme denk geldiği için olmadı. Çok güzel bir sinema projesiydi. İnşallah ileride çekeceğiz.
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/gny/haber,29256BD696864D948977A9723116E223.html
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
Geri: Basında Çıkan Haberler
tarafından Emre Cetin 22/9/2008, 14:05
Jön olacak bir adam değilim!
Elveda Rumeli'de canlandırdığı Namık karakteriyle kısa zamanda izleyicinin beğenisini kazanan Caner Özyurtlu, her geçen gün hem sevenlerini artırıyor hem de performansını... Aslında onu ilk olarak 'Okul' filmiyle tanıdık. Arkasından birçok dizide oynadı ve son olarak 'Sınav' filmiyle sinema eleştirmenlerinin beğenisini kazandı. Özyurtlu, geçen yıl 'Elveda Rumeli'nin kadrosuna birkaç bölümlük konuk oyuncu olarak girdi. Ama kısa zamanda kadronun değişmez isimlerinden biri oldu. İstanbul Devlet Konservatuvarı Oyunculuk Bölümü'nde öğrenimine devam eden oyuncunun en büyük hedefi ise iyi bir yönetmen olmak!
'N'ABER LAN' DİYEN VAR
* Komik bir karakteri canlandırıyorsunuz. Tepkiler nasıl?
Genelde iyi tepkiler alıyorum. Karakter bayağı seviliyor. Ama Namık'ın komik bir tip olması insanlara biraz rahatlık veriyor. Ve bu rahatlık bazen rahatsız edebiliyor. Mafya oynasan bu kadar rahat olamazlar. Ama böyle bir tip oynayınca adam senin kafana vurup 'N'aber lan Namık' diyebiliyor. Yapacak bir şey yok. En azından kötü adam oynamıyorum. Kötü adamı da dövüyorlar.
* Yönetmenlik de yapıyorsunuz değil mi?
Şimdiye kadar iki klip yönettim. Ağabeyim Alper Özyurtlu ile beraber yapıyoruz. İki yönetmeniz, Taylan Biraderler gibi... Önümüzdeki yaz bir de film çekeceğiz. Bir gerilim filmi olacak.
* Ekranda kendinizi çirkin göstermek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bu duruma kızların bakışı nasıl?
Kızların bakışını bilemem. Ama kız arkadaşım var. Onun bakışı iyi. (gülüyor) Ekranda güzel gözükmektense, rolün gerektirdiği gibi gözükmek istiyorum. Jön olabilecek bir adam değilim.
* Neden?
Jön olamam, uç rollere daha yatkın bir tipim var. Beni Kara Kalpaklı olarak hayal edebiliyor musun? Edemezsin... Oynayabileceğim en jön tip, Ben Stiller'ın, Adam Sandler'ın oynadığı roller... Romantik komedilerdeki hem sevimli, hem yakışıklı tipler olabilir. Ancak o olabilirim. Çirkinleşmeyi seviyorum.
* Yeni proje var mı?
Çekimleri birkaç gün içerisinde başlayacak olan 'Kirpi' isimli bir sinema filmi var. Başrollerini Mazhar Alanson ve Güven Kıraç oynuyor. Ben de Mazhar Alanson'un oğlunu oynayacağım. Komedi değil rolüm. Özellikle bunu belirteyim.
* Proje komedi mi? Kara komedi...
Çok güzel bir senaryosu var. Sulhi Dölek'in bir romanından uyarlama. Filmi Murat Aktaş yönetiyor.
BARDA TİYATRO YAPTIK
* Bunların dışında bir tiyatro grubunuz var...
İstanbul Kraliyet Tiyatrosu'nda oyuncuyum. 'Hastasıyız' diye bir oyunumuz var. Saygın Delibaş, Fethi Kantarcı oyunun yazarları ve yönetmenleri. Serdar Orçin, Ahmet Saraçoğlu, Alper Düzen, Fırat Doğruloğlu'nun yer aldığı 5- 6 kişilik bir ekibiz. Sadece erkeklerden oluşan bir ekibiz. Barda tiyatro yapıyoruz.
* Barda tiyatro yapmak ilginç değil mi?
Evet ilginç ve çok eğlenceli...
* Kimin fikriydi?
Bizim fikrimiz. Sahnede de oynuyoruz biz. Tiyatro festivallerine de gidiyoruz. Ama İstanbul'da barda oynamayı seviyoruz. Sıcak bir seyirci oluyor. İçki içmek de serbest... Tepkiler de çok iyi.
* Grubunuz neden sadece erkeklerden oluşuyor?
Erkek erkeğe tiyatro yapmak çok rahat oluyor. Bekleme, sıkıntı yok, istediğimiz gibi muhabbet edebiliyoruz. (gülüyor) Çok eğleniyoruz. Zaten hepimiz arkadaşız.
Namık'ın duruşundan dolayı 'gıdım' oluştu
* Namık'ın duruşuna, tavırlarına alıştınız mı?
Artık alıştım. Ama çok yorucu. Namık'ın o duruşundan dolayı gıdım oluştu. Dizide yaptığım gıdı öyle kaldı. Böyle fiziksel zararları oldu. Çok yoruyor bu duruş. Burası ya çok sıcak ya çok soğuk oluyor. Yazın 50 kışın eksi 20 derecelerde çalışıyoruz. Bıyık kendi bıyığım olmadığı için sürekli fırlıyor. (gülüyor) Ama gün geçtikçe alışıyorum.
* Namık rolüne nasıl hazırlandınız?
Hazırlık yapacak vaktim olmadı. Zaten Namık'ın o duruşu hareketleri sette çıktı. İlk bölümlerde Namık'ın duruşu çok daha farklıymış. Gün geçtikçe değişmiş ve şekil almış. Hollywood değil ki burası... Sana 2 yıl önceden senaryo gelmiyor, bir gün önceden geliyor. O yüzden de seyirci senin bu değişimini görmek zorunda kalıyor.
Her zaman komik biri olamam!
* Siz çok komik bir adam değilsiniz normalde. Ama oynadığınız roller hep komik.
İyi komedi oyuncusunun komik olması gerekmiyor. Çevremdekileri gülmekten öldüren biri değilim. Sohbetim keyifli olabilir. Ama kimse gülmekten yere düşmez. Dizilerde ağlatan insanlar da tüm gün oturup ağlamıyor sonuçta.
* Komik adam kavramının üstünüze yapışmasından korkmuyor musunuz?
Öyle bir korkum var. O yüzden farklı karakterler oynamaya çalışıyorum.
Eğlenceli roller istiyorum
* Gelecekle ilgili hayalleriniz neler peki?
Yıldız oyuncu olmak gibi bir hayalim yok. Usta oyuncu olmak gibi bir hayalim de yok. Star oyuncu değil de yönetmenlerin, sinema ile ilgilenen, kült filmleri bilen adamların takip ettiği biri olmayı tercih ederim. Jeep almak, yat almak gibi hayallerim de yok. Mutlu olayım, evimde oturabileyim, herhangi bir film seyredebileyim, çalışmadan iki ay dinlenebilecek kadar param olsun bana yetiyor. O yüzden eğlenebileceğim rolleri oynamak istiyorum.
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/gny/haber,4FF2A85768D44A8798AE340006BDD9A1.html
Elveda Rumeli'de canlandırdığı Namık karakteriyle kısa zamanda izleyicinin beğenisini kazanan Caner Özyurtlu, her geçen gün hem sevenlerini artırıyor hem de performansını... Aslında onu ilk olarak 'Okul' filmiyle tanıdık. Arkasından birçok dizide oynadı ve son olarak 'Sınav' filmiyle sinema eleştirmenlerinin beğenisini kazandı. Özyurtlu, geçen yıl 'Elveda Rumeli'nin kadrosuna birkaç bölümlük konuk oyuncu olarak girdi. Ama kısa zamanda kadronun değişmez isimlerinden biri oldu. İstanbul Devlet Konservatuvarı Oyunculuk Bölümü'nde öğrenimine devam eden oyuncunun en büyük hedefi ise iyi bir yönetmen olmak!
'N'ABER LAN' DİYEN VAR
* Komik bir karakteri canlandırıyorsunuz. Tepkiler nasıl?
Genelde iyi tepkiler alıyorum. Karakter bayağı seviliyor. Ama Namık'ın komik bir tip olması insanlara biraz rahatlık veriyor. Ve bu rahatlık bazen rahatsız edebiliyor. Mafya oynasan bu kadar rahat olamazlar. Ama böyle bir tip oynayınca adam senin kafana vurup 'N'aber lan Namık' diyebiliyor. Yapacak bir şey yok. En azından kötü adam oynamıyorum. Kötü adamı da dövüyorlar.
* Yönetmenlik de yapıyorsunuz değil mi?
Şimdiye kadar iki klip yönettim. Ağabeyim Alper Özyurtlu ile beraber yapıyoruz. İki yönetmeniz, Taylan Biraderler gibi... Önümüzdeki yaz bir de film çekeceğiz. Bir gerilim filmi olacak.
* Ekranda kendinizi çirkin göstermek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bu duruma kızların bakışı nasıl?
Kızların bakışını bilemem. Ama kız arkadaşım var. Onun bakışı iyi. (gülüyor) Ekranda güzel gözükmektense, rolün gerektirdiği gibi gözükmek istiyorum. Jön olabilecek bir adam değilim.
* Neden?
Jön olamam, uç rollere daha yatkın bir tipim var. Beni Kara Kalpaklı olarak hayal edebiliyor musun? Edemezsin... Oynayabileceğim en jön tip, Ben Stiller'ın, Adam Sandler'ın oynadığı roller... Romantik komedilerdeki hem sevimli, hem yakışıklı tipler olabilir. Ancak o olabilirim. Çirkinleşmeyi seviyorum.
* Yeni proje var mı?
Çekimleri birkaç gün içerisinde başlayacak olan 'Kirpi' isimli bir sinema filmi var. Başrollerini Mazhar Alanson ve Güven Kıraç oynuyor. Ben de Mazhar Alanson'un oğlunu oynayacağım. Komedi değil rolüm. Özellikle bunu belirteyim.
* Proje komedi mi? Kara komedi...
Çok güzel bir senaryosu var. Sulhi Dölek'in bir romanından uyarlama. Filmi Murat Aktaş yönetiyor.
BARDA TİYATRO YAPTIK
* Bunların dışında bir tiyatro grubunuz var...
İstanbul Kraliyet Tiyatrosu'nda oyuncuyum. 'Hastasıyız' diye bir oyunumuz var. Saygın Delibaş, Fethi Kantarcı oyunun yazarları ve yönetmenleri. Serdar Orçin, Ahmet Saraçoğlu, Alper Düzen, Fırat Doğruloğlu'nun yer aldığı 5- 6 kişilik bir ekibiz. Sadece erkeklerden oluşan bir ekibiz. Barda tiyatro yapıyoruz.
* Barda tiyatro yapmak ilginç değil mi?
Evet ilginç ve çok eğlenceli...
* Kimin fikriydi?
Bizim fikrimiz. Sahnede de oynuyoruz biz. Tiyatro festivallerine de gidiyoruz. Ama İstanbul'da barda oynamayı seviyoruz. Sıcak bir seyirci oluyor. İçki içmek de serbest... Tepkiler de çok iyi.
* Grubunuz neden sadece erkeklerden oluşuyor?
Erkek erkeğe tiyatro yapmak çok rahat oluyor. Bekleme, sıkıntı yok, istediğimiz gibi muhabbet edebiliyoruz. (gülüyor) Çok eğleniyoruz. Zaten hepimiz arkadaşız.
Namık'ın duruşundan dolayı 'gıdım' oluştu
* Namık'ın duruşuna, tavırlarına alıştınız mı?
Artık alıştım. Ama çok yorucu. Namık'ın o duruşundan dolayı gıdım oluştu. Dizide yaptığım gıdı öyle kaldı. Böyle fiziksel zararları oldu. Çok yoruyor bu duruş. Burası ya çok sıcak ya çok soğuk oluyor. Yazın 50 kışın eksi 20 derecelerde çalışıyoruz. Bıyık kendi bıyığım olmadığı için sürekli fırlıyor. (gülüyor) Ama gün geçtikçe alışıyorum.
* Namık rolüne nasıl hazırlandınız?
Hazırlık yapacak vaktim olmadı. Zaten Namık'ın o duruşu hareketleri sette çıktı. İlk bölümlerde Namık'ın duruşu çok daha farklıymış. Gün geçtikçe değişmiş ve şekil almış. Hollywood değil ki burası... Sana 2 yıl önceden senaryo gelmiyor, bir gün önceden geliyor. O yüzden de seyirci senin bu değişimini görmek zorunda kalıyor.
Her zaman komik biri olamam!
* Siz çok komik bir adam değilsiniz normalde. Ama oynadığınız roller hep komik.
İyi komedi oyuncusunun komik olması gerekmiyor. Çevremdekileri gülmekten öldüren biri değilim. Sohbetim keyifli olabilir. Ama kimse gülmekten yere düşmez. Dizilerde ağlatan insanlar da tüm gün oturup ağlamıyor sonuçta.
* Komik adam kavramının üstünüze yapışmasından korkmuyor musunuz?
Öyle bir korkum var. O yüzden farklı karakterler oynamaya çalışıyorum.
Eğlenceli roller istiyorum
* Gelecekle ilgili hayalleriniz neler peki?
Yıldız oyuncu olmak gibi bir hayalim yok. Usta oyuncu olmak gibi bir hayalim de yok. Star oyuncu değil de yönetmenlerin, sinema ile ilgilenen, kült filmleri bilen adamların takip ettiği biri olmayı tercih ederim. Jeep almak, yat almak gibi hayallerim de yok. Mutlu olayım, evimde oturabileyim, herhangi bir film seyredebileyim, çalışmadan iki ay dinlenebilecek kadar param olsun bana yetiyor. O yüzden eğlenebileceğim rolleri oynamak istiyorum.
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/gny/haber,4FF2A85768D44A8798AE340006BDD9A1.html
Emre Cetin- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 147
Yaş : 38
Nerden : İstanbul
Kayıt tarihi : 16/05/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz